Yozgat İl Başkanlığı Ziyareti
Ekim 11, 2023Amasya İl Başkanlığı Ziyareti
Ekim 11, 2023CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, partisinin Tokat İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel, “Seçmende bir umutsuzluk olduğu doğrudur. Seçmen, CHP’de bir şeylerin değiştiğini, bir şeylerin yenilendiğini ve eskideki doğruların devam edeceğini ama yanlışlardan ders alınacağını, tekrarlanmayacağını görmek istemektedir. Seçmene, bu heyecanı vermek üzere yola düşmüş durumdayız. Bizimkiler ‘Bizden buraya kadar, sıra gençlerde’ diyor. ‘Yeni yüzler ve hep birlikte çalışmak’ diyor. Diğer taraf, ‘Biz genel başkanımızla birlikte görevlerimize devam etmek, koltuklarımızda oturmak istiyoruz’ diyorlar. Biz bu yüzden değişimi savunuyoruz. Değişimi genel başkanın şahsına indirgeme haksızlığı yapmıyoruz. Kadroları ve CHP’nin siyaset yapış biçimini değiştirmek istiyoruz” dedi.
CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, bugün partisinin Tokat İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz’ü ziyaret etti. Özel’e Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Isparta Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı, İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu eşlik etti.
Özel, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Partide görüşmemiz gereken kim varsa görüşeceğimizi, partimizin içinde bulunduğu durumla ilgili eğer bir fedakarlık yapmak gerekiyorsa fedakarlık yapacağımızı, sorumluluk almak gerekiyorsa sorumluluk alacağımızı ifade etmiştik. Süreç bizi bir sorumluluk alma noktasına getirdi. Adaylığımızı ülke kamuoyuyla paylaştık. Ardından İzmir’den başlayarak Konya’da, Karaman’da, Mersin’de, Adana’da, Antalya’da, Kocaeli’de mümkün olan ve halen devam ettiğimiz il kongrelerimize gidiyoruz. İl kongrelerimizde konuşuyoruz. Televizyon programlarında CHP’nin hem bundan sonraki süreçte bizim kadrolarımız tarafından nasıl yönetileceğini hem de CHP iktidar olduğunda Türkiye’yi nasıl yöneteceğine ilişkin görüşlerimizi paylaşıyoruz. Ama bugünün bir özelliği var. Bugün ilk kez sabahleyin Yozgat’la başlayarak ve şimdi Tokat’la devam ederek illerde, hem seçilen il başkanlarına, yönetimlerine hayırlı olsun ziyaretlerini gerçekleştirip, katılamadığımız il kongrelerinden sonra o ilin oluşturduğu delegasyonla, örgütümüzün çok değerli temsilcileri, ilçe başkanlarımızla bir araya gelerek hem bundan sonraki süreci konuşmaya başladık. Bunu mümkün olan birçok ile zamanımız elverdiğince, öncelikle de il kongrelerine katılamadığımız illerden başlayarak günde 3-4 ili ziyaret ederek devam edeceğiz. O ilk gündeyiz. Bir gün gelecek, bugün de tarih olacak. Bizim açımızdan bugüne bakıldığında bu ilk günde Tokat’ta olmak bizim için büyük bir gurur vesilesi.
“DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARININ FİLİSTİN MESELESİNE GÖSTERDİKLERİ DUYARLILIKLA, FİLİSTİN’DE MEZARI OLAN GENÇLERİMİZİN O MÜCADELEYE YAPMIŞ OLDUĞU KATKILARLA BİZ FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Ülke ve dünya gündemine dair hepimizin içi yanıyor. İlk başlarda Hamas terör örgütü tarafından, İsrail’de hedef gözetmeksizin sivillere yönelik yapılan ve kabul edilemez saldırılar vardı. Bunu kınıyoruz. Sonra İsrail’in saldırıları başladı. Biz İsrail’in Filistin’deki işgaline de Filistin halkına çektirdiklerine de CHP tarihsel olarak Bülent Ecevit’in aldığı net tutumla ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin meselesine gösterdikleri duyarlılıkla, Filistin’de mezarı olan gençlerimizin o mücadeleye yapmış olduğu katkılarla biz Filistin halkının yanında olmaya devam ediyoruz. İlk günlerde başta Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu açıklamalara İsrail’den ‘Son derece memnuniyet verici açıklamalar’ diye teşekkürler geldi. Çünkü Filistin’in yanında Türkiye’nin geleneksel net duruşunu sergilemediler. Biz Hamas’ı bir terör örgütü olarak görüyoruz. Sivillere yönelik her saldırıyı kınıyoruz. Ama biz Filistin’in yanında duruyoruz. Biz Mescid-i Aksa’ya her gün yapılan saygısızlıkların karşısında duruyoruz. Biz Filistin’in işgal altında olduğunu ve Filistin davasının arkasında durduğumuzu ifade ediyoruz. Bu konuda İsrail’e cesaret verecek birtakım açıklamalardan sonra bu yaşananlar bugün nihayet Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısında daha sert bir tona geçme ihtiyacı duydu. Türkiye, Kıbrıs Davası’ndan, Azerbaycan ile olan ilişkilerinden ve Filistin ile ilgili tutumundan hükümetlerin değişmesiyle taviz vermemelidir. Bunlar bizim ulusal davalarımızdır. Bu konudaki hassasiyeti sürdürmemiz gerekiyor.
“ÇALIŞAN EMEKLİLERİ KAPSAM DIŞINDA BIRAKMAK BÜYÜK BİR HATA. CUMHURİYETİN 100. YILINDA ÇOK DAHA KAPSAYICI BİR ŞEY YAPMAK GEREKİRDİ”
Yurt içinde hepimizi rahatsız eden bir gelişme. Pazartesi günü beklenen Bakanlar Kurulu’nda deyim yerindeyse ‘dağ fare doğurdu’. Cumhuriyetin 100. yılında, bütün emeklilerimiz, çalışanlarımız, emekçilerimiz Bakanlar Kurulu’ndan bir müjde beklerken bu müjde, müjde olmaktan çıktı. Sanki sadaka verir gibi bir kereye mahsus 5 bin liraya indirgendi. Çalışmak zorunda olan emekliler bile kapsam dışında bırakıldı. Bir emekli niye çalışıyor? Emekli, torununa bakacak olan belki oğlu işsiz diye çalışıyor. Bir emekli belki üniversitede okuttuğu öğrencisinin bu giderlerini karşılayamadığı için çalışıyor. Çalışan emeklileri kapsam dışında bırakmak büyük bir hata. Cumhuriyetin 100. yılında çok daha kapsayıcı bir şey yapmak gerekirdi. En düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılmasını hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Devlet, işverene ‘Asgari ücretin altında para ödersen, yakalarsam ceza veririm’ diyor. Kendi emeklisine asgari ücretin neredeyse üçte ikisi kadar bir maaşı, sürünmeyi hak görüyor. Buna itiraz ediyoruz.
“TAYYİP ERDOĞAN’IN EZBERİNDEN KURTULDUĞUMUZDA, AŞAĞIDA EZİLEN MİLYONLAR VAR. HEPSİNE UMUT OLMAK ÜZERE YOLA ÇIKMIŞ DURUMDAYIZ”
Bu ziyaretimiz, 4-5 Kasım tarihinde yapılacak olan kurultayımıza yönelik. CHP Kurultayı ile ilgili kimse şunu beklemesin. Kurultay, bir kavga, gerilim ortamında, genel başkanımızın incitileceği veya geçmişte kötü örneklerin yaşandığı gibi CHP’nin eleştirilerin hakaret sınırlarını aştığı birtakım tartışmaların olduğu bir süreç olmasın. Biz, bu partinin evladıyız. CHP’nin evlatları babaevinde yönetime talip olabilirler, ‘babaevinde ben daha iyisini yapacağım’ diyebilirler. Ama babaevini yıkıp yakmazlar. Çünkü kurultayın ertesi günü genel merkez hepimize lazım. Niye babaevi diyoruz? Hepimiz babaevinde doğuyoruz. Sonra kimi büyüğüne gidiyor, kimi küçüğüne razı geliyor. Herkes biliyor ki babaevinin çorbası kaynıyor, bacası tütüyor. Biz bugün o babaevinin Tokat’ta çorbasını kaynatanlarla, bacasını tüttürenlerle birlikteyiz. Bugün emeklisinden esnafına, çiftçisinden işsizine bu babaevine ihtiyaç duyan milyonlar var. Yeter ki kapıları açmayı bilelim. Yeter ki Tayyip Erdoğan’ın dikine kesen ‘biz ve onlar’ siyasetinden; sağcılar ve solcular, Aleviler ve Sünniler, Kürtler ve Türkler, dikine keserek yapan siyasette, bize ittirilen küçük parçayla meşgul olmayalım. Biz AK Partilinin de MHP’linin de HDP’linin de İYİ Partilinin de oy kullanmayanın da küskünün de işsiziyle, yoksuluyla, güvencesiziyle, güçlük çekeniyle, geçinemeyeniyle meşgulüz. Tayyip Erdoğan’ın ezberinden kurtulduğumuzda, aşağıda ezilen milyonlar var. Hepsine umut olmak üzere yola çıkmış durumdayız.
“DEĞİŞİMİ GENEL BAŞKANIN ŞAHSINA İNDİRGEME HAKSIZLIĞI YAPMIYORUZ. KADROLARI VE CHP’NİN SİYASET YAPIŞ BİÇİMİNİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Biz CHP’yi Türkiye’nin en iyi yönetilen kurumu yapmaya talibiz. Türkiye’de herkesin özlediği iktidarı sağlayacak bir parti noktasına çok kısa süre içinde getirmek durumundayız. Seçmende bir umutsuzluk olduğu doğrudur. Seçmen, bundan sonraki seçimde en çok korktuğumuz şekilde sandığa küsme ihtimali mevcuttur. Buna karşı CHP’de bir şeylerin değiştiğini, bir şeylerin yenilendiğini ve eskideki doğruların devam edeceğini ama yanlışlardan ders alınacağını, tekrarlanmayacağını görmek istemektedir. Seçmene, bu heyecanı vermek üzere yola düşmüş durumdayız. Bizimkiler ‘Bizden buraya kadar, sıra gençlerde’ diyor. ‘Yeni yüzler ve hep birlikte çalışmak’ diyor. Diğer taraf, ‘Biz genel başkanımızla birlikte görevlerimize devam etmek, koltuklarımızda oturmak istiyoruz’ diyorlar. Biz bu yüzden ‘değişim’i savunuyoruz. Değişimi genel başkanın şahsına indirgeme haksızlığı yapmıyoruz. Kadroları ve CHP’nin siyaset yapış biçimini değiştirmek istiyoruz. Geçmişten ders alan, doğruları tekrar eden, yanlışlardan vazgeçen, dünyayı gören, dünyada özellikle Amerika kıtasında kuzeyden güneye esen sol rüzgarların nasıl estiğini görmek. Geçmiş dönemlerde başta Almanya olmak üzere sosyal demokratların değişim süreçlerini nasıl başarıyla tamamladıklarını okumak. Örneğin İngiliz İşçi Partisi’nin üçüncü yol diye çıktığı yolda nereye savrulduğunu doğru görmek. Ama bu ülkenin ihtiyaç duyduğu reçeteyi en doğru şekilde ülkenin önüne koyacak kadroları ve inancı hayata geçirmek istiyoruz.
“4 KASIM’DA GENÇ, DAHA ÖNCE PARTİDE GÖREV ALMIŞ VE PARTİ KÜLTÜRÜNE SAHİP GENÇ KADROLAR, CHP’NİN YÖNETİMİNE TALİP OLACAKLAR”
Bundan sonraki süreç hızlanarak devam edecek. Yarın saat 13.00’te İstanbul İl Başkanımızı ziyaret edeceğim. İstanbul seçimi kamuoyunda çok tartışıldı. İstanbul seçiminin bir sonucu yok. İstanbul seçiminin tam üç tane sonucu var. Bir tanesi sayısal sonuç. Onla meşgul değiliz. Sayısal sonuçtan memnunuz ama meseleyi sayıya indirgemiyoruz. İstanbul’un kongresini bütün Anadolu takip ediyordu. Yaratacağı psikolojik sonuç, rüzgar önemliydi. O rüzgarı hissediyoruz. En çok önemsediğimiz konu İstanbul Kongresi bir profil tarif etti. 40’lı yaşlarında genç, daha önce partide görev üstlenmiş ve başarıyla yönetmiş, İstanbul İl Başkanlığı’nı nasıl yapacağını anlatan, kavga, hakaret etmeyen, parti kültürüne sahip çıkan ve daha iyi nasıl yöneteceğini anlatan bir arkadaşımızı göreve getirdi. Bunu çok kıymetli buluyorum. 4 Kasım’da da genç, daha önce partide görev almış, bundan sonra partide yeni görevlere talip olan, geçmişteki başarılarını bilen ve parti kültürüne sahip genç kadrolar, CHP’nin yönetimine talip olacaklar. Orada sadece bir genel başkan değil, kadrosundan güç alan, kadrosuna güç veren bir genel başkan ve partiyi bundan sonra yöneteceği kadrolar olacak. O kadrolarda örgütümüz, baktığında kendisini görecek. Örgüte sorulmadan bir ilde hangi yöntemle milletvekili, belediye başkanı belirleneceği, ilçe başkanının ve il başkanının rızası olmadan veya onların rızasıyla ön seçim olmadan bir ilde ne milletvekili belirlenmesine ne de CHP’nin o ille ilgili kritik kararları alıp ‘Bunları uygulayacaksınız’ demesine biz itiraz ediyoruz.”
Özel, bir gazetecinin ‘Diğer illerde değişimin etkilerini görüyor musunuz’ sorusuna “Daha 14 tane il kongremiz var. Pek çoğuna katıldık. Değişim rüzgarlarının çok kuvvetli estiği, değişimden yana çok ciddi irade koyan 30’a yakın ilimiz var şu ana kadar. Bu sayının artmasını bekliyoruz” yanıtını verdi.