Ankara’da 16. Türkiye Eczacılık Kongresi’nde; CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel’e Türk Eczacıları Birliği Prof. Dr. Mekin Tanker Onur Ödülü verildi. Özel, “Bir gün hangi görevde oluruz, ne zaman olur bilmiyorum ama eczacıların bu kadar çok birikmiş sorunu varken bana verilen bu kadar emeğe layık olup mesleğimizi layık olduğu yerlere getirebilmek için bir şeyler yapabilirsem, örgütte yaptıklarımızın dışında siyasette bir şeyler yapabilirsem bu örgüte borcumu ancak öyle ödemiş olurum” dedi.

CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, bugün 16. Türkiye Eczacılık Kongresi kapsamında düzenlenen ödül töreninde Türk Eczacıları Birliği Prof. Dr. Mekin Tanker Onur Ödülü’nü aldı. Özel, ödül konuşmasında şunları söyledi:

“Burada tek tek isimlerini anabileceğim 50’nin üzerinde insan var, dışarıda hemen hepsiyle görüştük ve çok kıymetli meslektaşlarım, öğrenci arkadaşlarım var. Kimi söylemesem eksik kalacak ama slayt gösterisinde benimle bir tablet basan o gencecik kız, 20 yaşındaydı, İpek’in annesi Didem Özel. 1993’ün 27 Nisan’ından beri Didem hanımla el eleyiz, o günden beri eczacılık camiasında eczacılık fakültesi öğrencisi olarak, öğrenci temsilcisi olarak, daha sonra EDAK Ecza Kooperatifi’nin bir üyesi olarak, Manisa Eczacılar Odası’nın Başkanı olarak burada Nükhet Tartan’ı anmam lazım, ondan gelen bir telefonla başladı her şey.

“BU ÖRGÜTE HEPİMİZDEN ÇOK EMEKLERİ OLAN MÜTHİŞ BİR İNSANIN İSMİNİ TAŞIYAN BİR ÖMÜR BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ ALIYORUM”
‘Mezun olduğum gün, trene atlayıp, Ankara’ya gelip ben uçucu yağ üretmek istiyorum’ dediğimiz Mekin Tanker’in ismini taşıyan, bu örgüte hepimizden çok emekleri olan müthiş bir insanın ismini taşıyan bir ömür boyu başarı ödülü alıyorum. Siyasette, partimde bir görevim var ve partimizde bir süreç yürüyor, bir başka göreve talibiz. Hangi görev nasip olur, olmaz o tarafını hiç bilmiyorum ama bugün Türkiye’nin 81 ilinde, 973 ilçesinde kürsülere çıkıp bir şeyleri savunabiliyorsam, beni Manisa Eczacılar Odası’nın kürsüsüne ilk çıkaran Nükhet abladan ayrıldığımda Arman Üney’e kadar, bugün herhangi bir eczacılık fakültesinde kayıt yaptırmış genç eczacıdan yıllarca çalışıp da eczanesini kapatmış televizyon başında bana güzel mesajlar yazan 87 yaşındaki meslektaşlarıma kadar herkesin üzerimde emeği vardır.

“ÖRGÜTTE YAPTIKLARIMIZIN DIŞINDA SİYASETTE BİR ŞEYLER YAPABİLİRSEM BU ÖRGÜTE BORCUMU ANCAK ÖYLE ÖDEMİŞ OLURUM”
Bir gün hangi görevde oluruz, ne zaman olur bilmiyorum ama eczacıların bu kadar çok birikmiş sorunu varken bana verilen bu kadar emeğe layık olup mesleğimizi layık olduğu yerlere getirebilmek için bir şeyler yapabilirsem, örgütte yaptıklarımızın dışında siyasette bir şeyler yapabilirsem bu örgüte borcumu ancak öyle ödemiş olurum.”