CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Sayın Yakış, Türk Dış Politikasının Önemli İsimlerinden Birisiydi”
Haziran 26, 2024CHP Lideri Özgür Özel: “En Sert Muhalefete Devam Ediyoruz”
Haziran 27, 2024CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL: MÜZAKEREYE DE MÜCADELEYE DE DEVAM”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinin “can yakıcı sorunlara karşı mücadeleye” engel olamayacağını belirtti. Özel, “Bizim üslubumuzda kavga yok. Hakaret yok. İftira yok. Ama bizim siyasetimiz, en dirençli ve en etkili siyasettir. Bunu görmeye devam edecekler. Normalleşelim muhalefet etmeyelim diyorlarsa biz orada yokuz. Ama yumruğunuzu yeniden sıkacak mısınız diyorlarsa biz orada da yokuz. El sıkışmaya, selamlaşmaya, müzakereye devam, mücadeleye de devam. Millet bizden bunu bekliyor” dedi. Özel, eski genel başkan Kılıçdaroğlu ile mevcut belediye başkanlarının yemek yemelerinin ise “olması gereken” bir durum olduğunu kaydetti.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, KKTC Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı ağırladı. Erhürman’ın ziyaretinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu vurgulayan Özel, “Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ile bir araya geldik. Kendilerini Kuzey Kıbrıs’a gittiğim 15 Kasım günü Lefkoşa’da ziyaret etmiştim. Hem değerli heyetleri ile çok faydalı çalışma toplantısı gerçekleştirmiş hem akşam yemekte kendilerinin misafiri olmuş ve süreci bütünüyle değerlendirme fırsatı bulmuştuk. Kendileri bugün bize iadeiziyarette bulundular. Sayın İlhan Uzgel ile birlikte gerçekleştirdiğimiz görüşmede KKTC ile Türkiye ilişkilerini, partilerimiz arasındaki ilişkileri ve Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılında Kıbrıs’a yapacağımız ziyareti değerlendirdik” dedi.
“TÜM DOSTLARIMIZLA BİR ARADA OLMAYI UMUYORUZ”
“Bu sene 50’nci yılını kutlayacağımız etkinliklerde birlikte olacağımız Kıbrıs Barış Harekatı, partimizin üçüncü genel başkanı, Başbakan Bülent Ecevit’in yönetiminde gerçekleşmişti” diyen Özel, “O dönemden bugüne hala daha hayatta olan üç sayın bakan o kabineden. Bakanlardan CHP’li olan sayın Önder Sav ve sayın Erol Çevikçe ile telefonda görüşerek kendileri ile birlikte Kıbrıs’a gitme arzumuzu ifade ettik. Her ikisi bundan büyük memnuniyet duydular. Yalnız sayın Çevikçe, sağlık sorunları nedeniyle böyle bir seyahate imkanının olmadığını ifade etti ve kendisinin, Önder Bey’in şahsında temsil edilecek olmasından büyük memnuniyet duyacağını söyledi. Sayın Önder Sav davetimizi kabul ettiler ve CHP heyeti olarak törenlerden bir ya da iki gün önce Kıbrıs’a gideceğiz. Yine Kıbrıs’ta daha önce olduğu gibi protokol gereği yapmamız gereken tüm ziyaretleri eksiksiz gerçekleştireceğiz. Daha önceki Cumhurbaşkanları ile Başbakanlarla ve Kıbrıs’ta bir araya gelip sohbet etmekten keyif alacağımız tüm dostlarımızla bir arada olmayı ümit ediyoruz. Elbette ki CTP’nin de Kıbrıs ziyaretimizde çok önemli bir yeri olacak. Biz sayın başkan ile kişisel hukukumuzun ötesinde, partilerimizin köklü ilişkilerinin geliştirilmesinden yanayız. Sadece karşılıklı ziyaretlerle değil bugün bile AKPM’de partilerimizin temsilcileri, ülkelerimizin çıkarına, Kıbrıs’ın çıkarına birlikte mücadele veriyorlar. Bugün dahil Strazburg’da birlikte çalışıyorlar biz de onların çalışmalarını yakından takip ediyoruz” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
“DAYANIŞMAMIZ SON DERECE KIYMETLİ”
“Yine her iki parti, Sosyalist Enternasyonal’de birlikte temsil ediliyorlar. Oradaki dayanışmamız son derece kıymetlidir. Bundan sonraki süreçte Kuzey Kıbrıs’ın haklı davasını takip etmeye, Kuzey Kıbrıs’taki vatandaşlarımızın gelecekte en doğru en kapsayıcı en barışçıl çözüm için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz Türkiye’de Türkiye’nin ana muhalefet partisi, yurt dışında Türkiye’nin partisiyiz. Önümüzdeki seçimlerden sonra her ikimiz de partilerimizi ülkelerimizde iktidar yapmak istiyoruz. Biz kardeş partiler olarak ülkelerimizde iktidar olduğumuzda hem Kıbrıs için hem Türkiye için çok daha iyi günlerin müjdeleneceğine yürekten inanıyoruz. Kardeşliği savunan, barışı savunan ve her zaman iyi ilişkileri savunan iki taraf olarak ben bugün burada sayın genel başkanımızı ağırlamaktan büyük keyif duyduğumu ifade etmek isterim. Kendisine bir kez daha nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum.”
SORULARI YANITLADI
Özel, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “normalleşme” ve “Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir” değerlendirmelerinin sorulması üzerine, “Normal bir açıklama olmamış. Bu açıklamanın da normalleşmeye ihtiyacı var. Bir el sıkışmak için tek el yetmez. İki el gerekir. Biliyoruz ki geçmişte yumruklar sıkılıydı ve 31 Mart akşamı milletimiz bize birinci parti olmayı teveccüh ettiğinde seçimlerden CHP’yi 47 yıl sonra birinci parti olarak çıkardığında ilk açıklamamızda şunu söyledik. Kibre kapılmayacağız, birinci parti olmanın vermiş olduğu sorumlulukları yerine getireceğiz. İlk bayramda sayın Erdoğan’ı aradım. Randevu talep ettim. İlk ziyareti gerçekleştirdim ve yıllar sonra el sıkışma imkanı oldu. Daha önce Anıtkabir’de el sıkışmayan, cenaze törenlerinde ana muhalefet partisi lideri ile selamlaşmayan bir çizgiden bugün geldiğimiz çizgi son derece olumludur. Bu işin bir tarafı ve bir sahibi yoktur. Ne benim ne tek başına sayın Erdoğan’dır. Muhalefeti belli bir şekle sokmak için normalleşme tanımı yapmak, olsa olsa ittifak ortağının gönlünü yapmaya yönelik kurulmuş bir cümledir. Bu konuda sayın Erdoğan’ı anlıyorum. Geçtiğimiz günlerde kendisinin bazı gazetelerdeki bir değerlendirmesini okuduk. Özgür Bey’in kullandığı bir ifade bizi incitti gibi. Oradaki o ifadenin kullanılmasına sebep, sayın Bahçeli’nin bize grup toplantısında normalleşmeden duyduğu rahatsızlık sonucunda Erdoğan ile ittifakı bozup Erdoğan ile ittifak yapmamızı teklif etmesi üzerine verdiğim bir cevaptı. Ve o cevabı o günden sonra sayın Erdoğan, sayın Bahçeli ile olan ilişkileri onarmak için kullanıyor. Bunu anlayışla karşılıyorum ancak bu memleketin normalleşmeden anladığı, iktidarı ile muhalefeti ile birbiriyle diyalog kurabilen, sorunları konuşabilen, tartışabilen, birbirini ikna etmese de birbirine düşman gözüyle bakmayan ama mücadeleyi de eksik bırakmayan bir anlayışı taktir ediyor millet. Muhalefet, muhalefet olmaktan çıktıktan sonra demokrasi de demokrasi olmaktan çıkar” yanıtını verdi. Özel, şunları kaydetti:
“MEYDANLARA ÇIKMAK BENİM GÖREVİM”
“Bugün daha asgari ücrete zam yapmayacaklarını açıkladılar. Şimdi asgari ücrete zam yapmayacak bir iktidarla artık bu alanda yapılacak müzakere kalmadıysa, yapılacak iş mücadeledir. 30 Haziran günü Kocaeli’nde yapılacak Büyük Emek Mitinginde iktidara asgari ücrete zam yapmama noktasındaki tavrının cevabını vermek üzere meydanlarda olacağız. Biz milletten muhalefet partisi olarak yetki ve sorumluluk aldık. MHP’den farkımız şu. Biz sandıkta muhalefet edeceğiz diye oy toplayıp, bu anlayışa karşıyız diye oy toplayıp araya bir daha sandık girmeden 180 derece taraf değiştirecek bir anlayış bizde yok. Bizden bunu bekleyen varsa boşuna beklemesin ama biz milletten kavga etmek için, seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret etmek için ya da siyasi muhataplarımızla sadece itişip kakışmak için de yetki almadık. Siyasetin gereği, olgunluk içinde her bir lidere, bize ne kadar kötü sözler söylese de onlara oy veren seçmenlerine saygımızdan hak ettiği, makamının hak ettiği saygıyı göstermeye devam edeceğiz. Ama milletin verdiğin muhalefet sorumluluğundan bir adım geri atarsak zaten millet bize hakkını helal etmez. Halkın bizden beklediği onun hakkını savunmaktır. Ben Erdoğan’ın memleketinde unuttuğu çay üreticisinin de Trakya’daki, Adana’daki, Osmaniye’deki, Konya’daki buğday üreticisinin de Ordu’daki fındık üreticisinin de Manisa’daki üzüm üreticisinin de Antalya’daki, güney sahillerimizdeki narenciye üreticisinin de sorununu dile getirmek, onun için mücadele etmek, günü geldiğinde önlerine düşmek, meydanlara çıkmak benim görevimdir. Bizim üslubumuzda kavga yok. Hakaret yok. İftira yok. Ama bizim siyasetimiz, en dirençli ve en etkili siyasettir. Bunu görmeye devam edecekler. Normalleşelim muhalefet etmeyelim diyorlarsa biz orada yokuz. Ama yumruğunuzu yeniden sıkacak mısınız diyorlarsa biz orada da yokuz. El sıkışmaya, selamlaşmaya, müzakereye devam, mücadeleye de devam. Millet bizden bunu bekliyor.”
“SİNAN ATEŞ DAVASINA KATILACAĞIM”
Sinan Ateş davasına katılıp katılmayacağı sorulan Özel, “Tabii Sinan Ateş davasına katılacağız. Bu konuda birtakım haberler vardı. O haberlerin ne olduğuna bakmaksızın orada olacağımızı söylemiştik. Dün sayın Bahçeli’nin davaya nasıl bir katılım gösterecekleri konusundaki tavrını da Türkiye’nin ihtiyaç duymadığı bir yüksek tansiyonu düşürmüş olması açısından son derece önemli buluyorum. MHP’yi birçok yönden eleştiriyoruz ancak sayın Bahçeli’nin dünkü açıklamalarında da hiç katılmadığım, çok şiddetli itiraz ettiğim noktalar var ancak davayı avukatları ile takip edeceklerini ve gerilimi artırmayacaklarını söylemeleri son derece önemli buluyorum. Benim Ayşe Ateş’e ve kızlarına sözüm var. Şartlar ne olursa olsun, bir başka olağanüstü engel çıkmaması durumunda o gün yanlarında olacağım” yanıtını verdi.
“CUMA AKŞAMI İMAMOĞLU İLE YEMEK YİYECEĞİZ”
Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmelerine ilişkin soru üzerine, “Bu konuda bir normalleşmeye ihtiyaç var. Partinin bir önceki genel başkanı, mevcut genel başkan ile konuşmuyorsa bu kötü bir şeydir. Normali yaptıklarımızdır. Yine kendisinin vakti ile aday gösterdiği Ankara ve İstanbul’u yıllar sonra kazanmış, o büyük zaferin hem iki adayı hem onları aday gösteren sayın Genel Başkan. Ömürleri boyunca birbirlerini bayramda seyranda aramıyorlarsa, bir araya gelmiyorlarsa bu anormal bir durumdur. Ben, dün akşam yenen yemekten büyük memnuniyet duyuyorum. Önümüzdeki haftalarda tahmin ediyorum yemek yenecek işte bugün için bir tarih verilmişti ama onlar doğrulanmayan kulis bilgileriydi. Sayın İmamoğlu beni aramıştı. Öyle bir yemek tarihi kararlaştırmadık ama yemek yeme isteğimizi dile getirdik diye ifade etmişti. O yemek mutlaka yenecek, yeneceğini görüyoruz açıklamalardan. Ondan memnuniyet duyuyorum. Bu Cuma akşamı eğer aksilik olmazsa şahit olduğum nikahta Sayın İmamoğlu nikah kıyacak, sonrasında biz sayın İmamoğlu’yla bir araya gelip yemek yiyeceğiz. Bunlar kadar normal bir şey yok. Gün geldiğinde bir gün dördümüz birden oturur yemek yeriz. O yüzden bu yenilen yemeklerden kimse rahatsızlık duymasın. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin en büyük, en güçlü, birbirini en çok seven ailesidir. Ufak tefek sorunlar yaşandığında bir pireyi deve yapmayı çok seven bir gündemi var Türkiye siyasetinin. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nde işler çok yolunda gitmektedir. Tüm ilişkiler son derece sağlıklı ilerlemektedir. Ben de bunun bu seyre kavuşmuş olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum” yanıtını verdi.
İktidarın asgari ücrete ara zam yapmama kararına değerlendiren Özel, “Buna ilişkin şunu söylüyorum, asgari ücrete zam yapmamak vicdansızlıktır, insafsızlıktır. Geçen sene bu insanlara şunu söylüyordunuz, ‘Gerekirse asgari ücrete yılda 4 kez zammı düşünmeliyiz’ diyordunuz. Mart’ta Temmuz’da Ekim’de ve Aralık’ta günde 4 zammı söylüyordunuz. Ne için? Oy almak için. Şimdi oyu aldınız, vatandaşla işiniz kalmadı. Asgari ücret erimiş gitmiş. ‘Senede bir kere zam yapacağız’ diyorsunuz. Şu ana kadar asgari ücret yüzde 28 eridi. Gıda fiyatları karşısında yüzde 45 eridi. Bir 6 ay daha gittiğinde geçen sene asgari ücret verildiğinde yarısı kadar bile alım gücüne sahip olmayacak. Bu yüzden buradan bir kez daha söylüyorum, akıllarını başlarına alsınlar. Asgari ücrete zam yapmamak hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm asgari ücretlilere ve maaşları asgari ücrete göre ayarlanan -ki Türkiye’deki maaşların ayarlanma sistemi, otomatikman asgari ücrete de gelen zam bir gösterge oluyor- tüm emekçilere büyük bir saygısızlıktır. Büyük bir hürmetsizliktir. Bu kararlarından geri dönsünler. Biz buna karşı en sert tepkimizi 30 Haziran Kocaeli Gebze Mitinginde göstereceğiz. Meclis zemininde göstereceğiz. Bundan sonra emekçiler haklarını savunmak için ne yapıyorlarsa yanlarındayız. Onların haklarını onlarla birlikte savunacağız. Asgari ücrete zam yapılmaması bu iktidarın bu ülkenin insanlarına yapabileceği en büyük kötülüktür” ifadesini kullandı.