CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL:
-“BAŞKANLARIN CEBİNDEKİ ANAHTAR, CHP İKTİDARININ ANAHTARI”
-“BAŞKANLAR HALKA SAHİP ÇIKARSA ÜLKEYİ YENİDEN CHP YÖNETECEK”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Seçilen belediye başkanlarının ceplerinde birer anahtar var hep söylüyorum. O belediyenin kapısının, kasasının ya da şehrin anahtarı değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarının anahtarı. İyi çalışırlarsa, güzel çalışırlarsa, dürüst çalışırlarsa, halka sahip çıkarlarsa, yoksula sahip çıkarlarsa en sonunda bu ülkeyi yeniden Cumhuriyet Halk Partisi yönetecek” ifadesini kullandı.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN YENİ ÜYELERİNE ROZETLERİNİ TAKTI
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde vatandaşlara hitap etti ve CHP’li Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i makamında ziyaret ederek ‘iktidar’ mesajı verdi. İlk olarak partiye katılan yeni isimlerin rozetlerini takan Özel, “Bu sıcak günde, bu yaz gününde burada bizi karşılayan çok kıymetli partilerimize çok teşekkür ediyoruz. Bugün Şadi Başkan’a Nilüfer Belediye Başkanı seçildiği için tebrik ziyaretine geldik. Bir ilçeye geldiysek İlçe Başkanlığına uğramadan herhangi bir yere gitmiyoruz. Bugün ilçemizde baba ocağımızda sizlerle bir araya geldik. Partiye katılımlar var. Rozet takacağız. Hepsine aramıza hoş geldiniz diyoruz. Gerçek demokrasi kahramanları muhtarlar ve muhtarlarımızın Nilüfer gibi bir ilçede Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olma cesaretini göstermelerini ve baba evine gelmelerini gücüme güç katmalarını büyük takdirle karşılıyoruz” dedi. Özel, şunları söyledi:
“BAŞLATTIĞI YÜRÜYÜŞ, BÜYÜKŞEHİRİ KAZANDIRDI”
“Nilüfer Belediyesi 5 dönemdir bizde. Nilüfer marka kent. Sloganı bütün Türkiye tarafından Gülümseyin Nilüferdesiniz diye bilinen ve Mustafa Bozbey’in hizmetleriyle markalaştırdığı bir kent. Onun başlattığı bu güzel yürüyüş, sonunda bize Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni kazandırdı. Eskiden insanlar Bursa’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye kazanabileceğini yakın yere koymuyorlardı. Öğrenilmiş bir çaresizlik vardı. Ya kazanacak partiye oy veriyorlardı ya da kazanmasından endişe ettikleri partinin karşısındaki en güçlü alternatife oy veriyorlardı. Bu öğrenilmiş çaresizlik kısır döngüyle gidiyordu. Ve o yüzden hak ettiğimiz noktaya gelemiyorduk. Önce Nilüfer’deki başarı, iyi yönetim, sonra Mustafa Bozbey’in 2019 adaylığındaki şanssız sonuç ama kendisinin hiç vazgeçmeden ısrarlı çalışmaları partimizin ona güvenmesi ve örgüt – parti uyumu büyükşehirde Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanabileceğine yönelik algıyı güçlendirdi. Değişim kurultayımızdan sonra moraller ilk önce geçen sene 14 ve 28 Mayıs’ta gençlerin gözündeki fer sönmüştü. Yaşlılarımızın omzu düşmüştü. Belli bir yaşın üzeri sokaklardan çekilmişti. Gençler yurt dışına gitmeyi kafaya takmıştı ki değişim kurultayından sonra bir heyecan yaşandı. Biz de bu heyecanı büyük bir zafere dönüştürebilmek için ölçme değerlendirmeler yaparak, çok sayıda anket yaparak, kadınların, gençlerin yurt çapında önünü açarak, ön seçimler yaparak ve mümkün olduğu kadar moralleri yüksek tutarak sıkı bir seçim kampanyasına başladık.”
“BELEDİYE BAŞKANLARININ CEPLERİNDE BİRER ANAHTAR VAR”
“Genel merkez inançlıydı, kampanya güzeldi, örgütler motiveydi, adaylar iyiydi ve insanlar inanmışlardı. Bu sene Bursa Büyükşehir Belediyesi dahil kazandığımız bütün belediyeleri neredeyse iki kişiden birinin oyunu alarak, Nilüfer’de yüzde 60 Büyükşehir’de yüzde 47 alarak ama hemen her yerde yüzde 50 civarında oy alarak kazandık. Bu bize büyük umut getirdi. Bu umut, yarın yapılacak ilk seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne iktidarın kapısını aralayacak. Buna yürekten inanıyoruz. Şu kadarını söyleyeyim ki Cumhuriyet’in birinci yüzyılında çok zor şartlarda Cumhuriyet’in kurucu kadroları bu ülkeyi önce kurtardılar sonra kurdular şimdi şartlar o kadar zor ama o günkü kadar değil ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin üyelerine yüzyıl sonra yeniden önce demokrasiyi kurtarmak, yeniden demokratik bir rejim kurmak, hukukun üstünlüğünü sağlamak, yargı bağımsızlığını sağlamak, kuvvetler ayrılığını sağlamak ve en nihayetinde bir kez daha Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partiyi iktidar yaparak Türkiye’yi şaha kaldırma görevi düşüyor. Bunu hep beraber başaracağız. Seçilen belediye başkanlarının ceplerinde birer anahtar var. O belediyenin kapısının, kasasının ya da şehrin anahtarı değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarının anahtarı. İyi çalışırlarsa, güzel çalışırlarsa, dürüst çalışırlarsa, halka sahip çıkarlarsa, yoksula sahip çıkarlarsa en sonunda bu ülkeyi yeniden Cumhuriyet Halk Partisi yönetecek.”
“ETİKETLERDEN SIFIR ATACAĞIZ”
“Ülkenin son Cumhurbaşkanı bir istikamet gösteriyor. Şangay İşbirliği Örgütüne girelim diyor. Orada 4500 dolarlık milli gelir var. Oysa ülkenin ilk Cumhurbaşkanı’nın gösterdiği muasır medeniyetler seviyesini yakalayıp geçmek. Bugün AB’deki ülkeleri yakalamak onları geçmek demektir. AB’ye üye olarak bu sağlanabilir, onları aşarak sağlanabilir. Orada milli gelir 45 bin dolardır ortalama ve biz hep şunu söylüyoruz, Tayyip Erdoğan geldi övünüyor ki paradan altı sıfır attım diye. Vallahi çok atmış biz o kadar atmayacağız bir tane atacağız ama Tayyip Bey hem fiyatlardan altı sıfır attı hem maaşlardan altı sıfır attı. Hattı zatında bir tek hesabı kolaylaştırdı. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının onuncu yılında, ilk beş yıl iyiye gidecek ama ikinci beş yıl çok iyiye gidecek. Onuncu yılında biz bir sıfır atacağız. Nereden bir sıfır atacağız? Maaşlardan değil, sadece etiketlerden sıfır atacağız. Şunu demek istiyorum ki on yıl sonunda milletin satın alma gücü bugüne göre on kat artacak. Şöyle hayal edilebilir. Maaşının değişmediğini ama mazotun dört lira olduğunu düşün. Benzinin dört lira olduğunu düşün. Dana kıymanın 55 lira olduğunu düşün. Kuşbaşının 60 olduğunu düşün. Fiyatı bir sıfır at işte muhasır medeniyetlerin. Alım gücü o noktada.”
“HER GEÇEN GÜN İYİYE GİDİYORUZ”
“Bakın geçen gün karşılaştırdık, izlemişsinizdir. İngiltere’de asgari ücret 86 bin lira, market fiyatları buradan yüzde 15-20 daha ucuz. Yani adam bizimkilerin aldığının 6 katı, 5,5 katı maaş alıyor, marketteki fiyatlar da daha düşük. Öyle günleri yakalamak için Atatürk’ün dediği istikamete yürümek ve onun kadar cesur, onun kadar çalışkan olmak lazım. Biz gençlerle tecrübelileri bir araya getirdik. Kadınların önünü açtık. Ve büyük bir başarıyı 31 Mart’ta yakaladık. Şimdi hep birlikte yapılacak seçimlerde benzer başarıyı yakalayıp partimizi iktidar yapacağız. 47 yıl sonra ilk kez birinci partiyiz. Dün Temmuz anketleri açıklandı. Bugüne kadar seçimden beri hiçbir ankette ikinci parti değiliz. Dün açıklanan Türkiye’nin en bilinen, en prestijli firmalarından birinin anketinde geçen aya göre partimizde yine yarım puanın üzerinde bir çıkış. AK Parti’de o kadarlık bir gerileyiş var. Arada dört puan fark var. Her geçen gün iyiye gidiyoruz. Kavga ederek, polemik yaparak değil, çalışarak yükseliyoruz. Seçim bitti deyip, gelecek seçimi beklemeden eğitim mitingi, emekli mitingi, çay mitingi, buğday mitingi, asgari ücret, emek mitingi yaparak ve çok çalışarak, çok gayret göstererek her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Çalışarak kazanacağız ve göreceksiniz bu ülkeyi ayrıştıranlardan, kutuplaştıranlardan, yoksullaştıranlardan, düşmanlaştıranlardan alıp bu ülkeyi büyük, güçlü, zengin ve barış içinde bir ülke yapacağız. Suriye’yle de barışı sağlayacağız. Sığınmacı sorununu da çözeceğiz ve göreceksiniz Gazi’nin partisi, kurucu parti bu ülkeyi bir kez daha on yıldaki büyük zaferlerle tanıştıracak, göreceksiniz Cumhuriyet’in ilk on yılında nasıl bir çıkış yaşandıysa iktidarımızın on yılında da bu ülkede aynı çıkışı, aynı şahlanışı yaşayacağız. Buna inanın, buna güvenin. Belediye Başkanımız Şadi Özdemir size emanettir. Bu güzel kent ona emanettir. Birbirinize sahip çıkın. Şimdi ben onu tebrik etmeye gidiyorum. Ama özellikle verdiğiniz bütün emekler için, bu partiye katkılarınız için, bugünkü misafirperverliğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Başarı sizin başarınız. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi örgütü. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”