CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Ülkeyi Bu Hale Getirenler Bizi Kendi Gündemlerine Mahkum Edemezler”
Aralık 3, 2024CHP Lideri Özgür Özel: “Artık Erken Seçim İstemenin Zamanı Geldi”
Aralık 5, 2024CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Bilecik Mülakatı, Milli Mücadelenin Tek Yürek Başladığı Anın Adıdır”
“ATATÜRK, BU KÜÇÜK KENTTEN TÜM DÜNYAYA DEV BİR MESAJ VERDİ”
“BİLECİK, CUMHURİYET KENTİ OLARAK YÖNETİLMEYE DEVAM EDİYOR”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bilecik Mülakatının 104’üncü yıldönümünde tarihi tren garında yaptığı konuşmada, bulundukları noktada Atatürk’ün tüm dünyaya Sevr Anlaşmasını tanımayarak milli mücadeleye devam mesajını verdiğini belirterek, “Onun ilan noktasındayız. Buradan hem ülkemizin, hem partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Cumhuriyet’in tüm kurucu kadrolarını, tüm kurtarıcılarımızı ve kurucularımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. İyi ki Bilecik’teyiz. İyi ki Bilecik, Mustafa Kemal’in kenti. İyi ki Bilecik bir Cumhuriyet kenti olarak var olmaya ve yönetilmeye devam ediyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Bilecik Mülakatının 104’üncü yıldönümünde Bilecik Tren Garında düzenlenen etkinliğe katıldı. Burada konuşan Genel Başkan Özel, “5 Aralık günü burada olmak bizim için çok büyük bir onur. Çok özel bir alandayız, çok özel bir şehirdeyiz. Çok özel bir mekandayız. Burada geçmişte 1999’da Bilecik Belediye Başkanı seçilen ve bu törenlerin yapılmasını başlatan Yaşar Tüzün, bugün il milletvekilimiz. Yine Bilecik’in önce ilk kadın belediye başkanı, bu seçimlerle birlikte de seçilmiş ilk kadın belediye başkanı Melek Mızrak Subaşı ile birlikteyiz. Atatürk’ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını verdiği gün buradayız. Türkiye’nin dört bir yanından kadın belediye başkanlarımızla ve kadın kolları il başkanlarımızla birlikteyiz” dedi. Özel, şöyle devam etti:
“BİLECİK MÜLAKATIYLA PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK ATATÜRK’E GEÇTİ”
“Bugün burada sizlerin bu onuruna, gururuna tanıklık etmek ve buna ortak olmak bizim için de büyük bir onur. Sayın il başkanımızla, örgütümüzle birlikte Bilecik il ziyaretimizi ilk olarak buradan başlatmayı uygun gördük. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Sevr’in kendisine dayatılmasına, Gazi tarafından da Sevr’in kabul edilmesine… Anadolu’daki toparlanma, milli mücadelenin başlatılması ve ilk kez milli mücadeleyi sürdürenlerin artık işgalcilere karşı mevziler kazanmaya başlamasıyla birlikte bu direnişi kırmak için, milli mücadeleyi durdurmak için, geriletmek için, Sevr’i uygulamak için, İstanbul hükümetini aracı kılıp onları kullanarak Mustafa Kemal Paşa’ya bir dayatma gerçekleştirmeye çalışıldı. Tam bu noktada gelindi, buluşuldu. Burada Gazi Mustafa Kemal Paşa, aslında o gün için bakıldığında sanki bir mülakat içindeydi; küçük bir görüşme yaptı gibi görünüyor. Ama bütün dünyaya dev bir mesaj verdi. O yüzden Bilecik’in önemi bambaşkadır. O günlerin o küçücük kentinin milli mücadeledeki önemi bambaşkadır. Buradan bütün dünyaya ‘Sevr diye bir şey yok, biz milli mücadeleye devam ediyoruz. Sevr’i yırtıp attık ve bu ülkeyi özgürleştirene kadar mücadele edeceğiz’ dendi. Sonra, aslında daha zaman var ona ama Lozan’ı onlara kabul ettireceğini buradan ilan ediyor. Bunu yaparken de işbirlikçileri önce fikriyle susturuyor, durduruyor. Sonra fiziken… Hatta bazıları şöyle diyordu; ‘Kabul etmezse Mustafa Kemal’i alın İstanbul’a götürün, derdest edin’ diye. Bu niyetle burada olanları alıp kendi treniyle Ankara’ya getiriyor ve onları ikna ediyor, hatta sembolik maaşlara bağlıyor. Onlara milli mücadeleyi Ankara’dan desteklediklerine ilişkin açıklamasını, kendi kurduğu Anadolu Ajansı’yla bütün Anadolu’ya ve bütün dünyaya duyuruyor. Bilecik mülakatı psikolojik üstünlüğün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e geçtiği ve artık bütün Türkiye’nin ‘Tamam, bu iş oluyor. Bak İstanbul hükümeti bile geldi, Mustafa Kemal’e katıldı’ dediği ve bundan sonra milli mücadelenin tek elden, tek sesle, tek yürek olarak yürütülmeye başlandığı sürecin başlangıç anıdır. Onun ilan noktasındayız. Buradan Mustafa Kemal Atatürk’ü, hem ülkemizin kurucusu, hem partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle, rahmetle anıyoruz. Bütün arkadaşlarını, Cumhuriyet’in tüm kurucu kadrolarını, tüm kurtarıcılarımızı ve kurucularımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. İyi ki Bilecik’teyiz. İyi ki Bilecik, Mustafa Kemal’in kenti. İyi ki Bilecik bir Cumhuriyet kenti olarak var olmaya ve yönetilmeye devam ediyor.”