CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “2 Bin 500 TL’lik Artış, Geçinemeyen Emekliyle Dalga Geçmektir”
Temmuz 17, 2024CHP Lideri Özgür Özel: “Çok Sevdikleri Vatanlarına Gelemiyorlar, Bunun Kimseye Faydası Yok”
Temmuz 19, 2024CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL: “DİYALOG ZEMİNİ HEPİMİZİN FAYDASINADIR”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı KKTC’de uyguladığı ayrımdan vazgeçmeye davet etti. Özel, “Ben Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı Sayın Erdoğan’ı Kıbrıs’taki tüm partilerle görüşmeye ve Kıbrıs’ta her geçen gün gücü artan, anketlerde güçlendiğini hep birlikte takip ettiğimiz Cumhuriyetçi Türk Partisi gibi bir partiyi mutlaka, belki de bu ziyaretinde kabul edip görüşmeye, diyalog zemini içinde olmaya davet ediyorum. Bu hepinizin faydasınadır” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü nedeniyle bulunduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan Genel Başkan Özgür Özel, “Bugün çok güzel bir güne uyandık. Kıbrıs’ta kardeş vatanımızdayız. Türkiye’den sımsıcak selamlar getirdik CHP’nin tüm üyelerinden. Bundan 50 yıl önce Kıbrıs çok zor günler geçiriyordu, mezalimin durdurulması için barışa ihtiyaç vardı. Partimizin üçüncü Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit, adaya barışı getirmek üzere harekete geçtiklerini müjdeledi. Yok edilmek istenen Kıbrıs’taki Türk toplumu için 50 yıl önce çok anlamlı, önemli bir harekat gerçekleştirildi. Harekat, hedeflenen sınırlarında durmasıyla, adanın tümünün ilhak edilmemesiyle, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmamasıyla ve birinci harekat ile ikinci harekat arasında dahi diplomasiye çok uzun süre alan açılmasıyla, ikinci harekattaki siyasi ve askeri hedeflere ulaşıldıktan sonra bugüne kadarki sınırların 50 yıldır korunmasıyla birlikte barışçıl bir harekat olduğu apaçık ortada” dedi. “50 yılda müzakereler sürdü, soruna kalıcı çözüm arayışları oldu” diyen Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“CTP KARDEŞ PARTİMİZ”
“Orada Kıbrıs Türklerinin bir bütün olarak, süreç içinde müzakereler içinde doğrular ve yanlışlar olmuştur ama Kıbrıs Türkleri hep çözüm isteyen, müzakereden yana olan, hep masada olan taraf oldu. Teker teker, tarih tarih örneklerini sıralamayacağız. Ama çözüme çok yaklaşıldığı zamanlarda da çözümün imkansızlaştığı zamanlarda da Rum tarafının tavrı hep bizler açısından hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Annan Planına hayır dedikten sonra Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Avrupa Birliğine tam üyeliğine kabulü bugünkü çıkmazı ortaya çıkarmış durumdadır. Bugün Kıbrıs’ta 50’nci yılda birbirimizi gördüğümüz için yüzler gülmektedir ama Kıbrıs’ta vatandaşların yüzleri gülmemektedir. Çok sayıda sorun vardır. Ticarette sorun vardır. Kişi başına düşen milli gelirde sorun vardır. Seyahatte sorun vardır. Sporcuların müsabakalara katılmasında sorun vardır. Hatta ve hatta geçmişte en iyi giden Kıbrıs turizminde dahi ciddi sıkıtınlar vardır. Eğitim, üniversitelerde ciddi sıkıtınlar vardır. Bu sorunların hepsine birden çözüm istenmektedir. Bu noktada Kıbrıs Türklerinin iradesine bakıldığında herkes yaşanan durumdan bir an önce çıkılmasını istemektedir. Biz CHP olarak Türkiye için Avrupa Birliğine tam üyelik hedefi olan bir partiyiz ve bunun için çok ciddi şekilde çalışıyoruz. Cumhuriyetçi Türk Partisi, bizim Sosyalist Enternasyonal’deki kardeş partimiz. Geçen sefer geldiğimizde de ziyaret ettik. Kendilerinin iadeyi ziyaretinden büyük bir memnuniyet duyduk. Bugün de resmi temaslarımıza, yine Sayın Erhürman’ın Genel Başkanı olduğu CTP ile başladık.”
“50 YIL ÖNCEKİ GİBİ BARIŞI SAVUNUYORUZ”
“Karşılıklı ilişkilerimizin gitgide iyiye gittiğini, bu iki kardeş partinin kendi ülkelerinde güçlendiklerini ve ilerleyen zamanlarda hem partilerimiz hem ülkelerimiz için çok daha iyi günlerin gelmesi için birlikte çalışma kararlılığında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Biz CHP olarak Kıbrıs’taki, önceki dönemlerde görev yapmış tüm cumhurbaşkanlarımıza, bugün ve yarın tüm siyasi partilere, Meclis Başkanına, Cumhurbaşkanına, Başbakana, Dışişleri Bakanına resmi ziyaretlerde bulunacağız. 50’nci yıl dolayısıyla burada olmanın önemini biliyoruz. Kıbrıs’ı bir bütün olarak sahipleniyoruz. Kıbrıs halkının çözüme yönelik olan iradesinin her zaman arkasında olduk. Bundan sonra da arkasında olacağız. Bugünkü ziyaretlerimizde, heyetimizde daha önce partimizde genel başkanlık yapmış üç sayın genel başkanımız, Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın bizlere eşlik ediyor olacak. Kıbrıs Barış Harekatının altında imzası olan, CHP’li yaşayan iki bakandan bir tanesi bugün bizimle birlikte. Sayın Önder Sav heyetimize eşlik ediyor olacak. 50 yıl önce olduğu gibi 50 yıl sonra da barışı savunuyoruz. Kıbrıs Türklerinin mutluluğunu savunuyoruz. İyi bir yaşam sürmelerini, özgür olmalarını savunuyoruz. Bu arada 50’nci yıl dolayısıyla hem Türkiye’deki normalleşme sürecine de dahil olması gereken bir noktayı ifade etmek isterim ki hiçbir hukuki dayanağı olmayan, sadece geçmişte yapılmış sosyal medya paylaşımları ya da birtakım düşünce beyanları yüzünden bazı kişiler bazen yanlarında küçük çocukları olduğu halde bile Türkiye’ye indiklerinde Türkiye’ye kabul edilmiyorlar. Şimdiye kadar Kıbrıslı, 18 Kıbrıs vatandaşının başına gelen bu durumla ilgili rakamları 100 ile anılan bir kara liste olduğu söyleniyor. Ben Cumhurbaşkanına bunu yarın söyleyeceğim. 50’nci yılda temiz bir sayfa açmanın, kin gütmeyi bırakmanın ve hukuk dışı bir takım uygulamaların hiç yeri yoktur. Bu uygulamadan bir an önce dönülmelidir. Çünkü, belki 18 kişi bu uygulamaya muhatap olmuştur ama binlerce kişi acaba ben de gidersem bu durumla karşılaşır mıyım diye Türkiye’ye seyahatten endişe etmektedir. Yine binlerce kişi de özgür düşüncelerini açıklarken acaba ben de öyle bir görünmez cezaya çarptırılır mıyım, kara listeye girer miyim diye özgür düşüncelerini ifade etmekten endişe etmektedirler. Bu konunun da artık yarından itibaren geride bırakılan bir süreç olması gerektiğini düşünüyoruz. Bir kez daha Sayın Erhürman ve ekibine sıcak misafirperverlikleri için, dünden itibaren partimize gösterdikleri yakın ilgi için teşekkür ediyoruz. Kardeş partimizi en kardeşçe duygularla selamlıyoruz. Bütün Kıbrıs’ı 50’inci yılda bir kez daha Türkiye’den büyük dayanışma duyguları ile ve geleceğe olan ümidimizle selamlıyoruz. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”
“KIBRIS TÜRKLERİ HAK KAYBI YAŞAMAMALI”
Özel gazetecilerin Kıbrıs’ta olası çözümle ilgili sorusuna, “CHP olarak biz Kıbrıs Türk’ünün ‘evet’ demediği hiçbir şeye ‘evet’ demeyiz. Bir kez bunun bilinmesi gerekir. İkincisi, biz her zaman müzakere ve çözümden yanayız. Ama bu çözümün adı, bugünkü statüko göz önüne alındığında sizin yaptığınız tanımlama mıdır? Biraz önce Sayın Genel Başkan da söyledi. Biz bunun böyle olduğunu biliyoruz dedi. Bilmek, geçmişteki müzakerelerden, atılan adımlardan, yaşanmışlıklardan çıkarılan sonuçtur. Bugün Kıbrıs Türkleri açısından bir hak kaybına sebebiyet verecek ya da Kıbrıs Türklerinin örneğin Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı geriye gidilmiş bir durumu biz son derece riskli görüyoruz. Ancak pek çok açıklama yapılıyor. Mesela iki devletli çözümden bahsediliyor ama bir yandan da garantörlük haklarının devamından bahsediliyor. Adadaki tüm hakların, herkeste olmasında bahsediliyor. Çok fazla kavram çok fazla iç içe geçmiş durumda. 50’nci yılda Meclis’te ortaya konan ve Meclis Başkanı tarafından teklif edilen metne CHP, metnin içinde Kıbrıs’ın egemenlik haklarına yapılan vurgulardan, Kıbrıs ile dayanışma duygularından ve metnin genelinde, her bir satırına katılamazsınız çünkü Türkiye’deki bütün siyasi partileri düşünün hepsinin birden altına imza atabileceği, el kaldırabileceği bir muhteşem metni ortaya çıkarmak her zaman mümkün olmaz. 50’nci yılda, dünyanın gözünün önünde de Kıbrıs meselesinde iktidar ve muhalefet ayrışmakta doğru bir yaklaşım olmaz” yanıtını verdi. Özel, şunları kaydetti:
“ERDOĞAN’I KIBRIS’TAKİ TÜM PARTİLERLE GÖRÜŞMEYE DAVET EDİYORUM”
“18 Temmuz günü TBMM olağanüstü olarak toplandı ve kapalı oturumda iktidar, muhalefete sesledi. Dedi ki merak etmeyin sorunun farkındayız. Birkaç gün içinde gereği yapılacak dedi. O tutanaklar 10 yıl sonra açıklandı. Ama o sürede hiçbir TBMM üyesi o kapalı oturum bilgilerini paylaşmadı. 20 Temmuz günü Bülent Ecevit, Meclis’e bilgi verdi. Harekatla ilgili kapalı oturum yaptı. O kapalı oturumun çıkışında dönemin muhalefet lideri Süleyman Demirel, ‘Bugün TBMM milli meseleler karşısında Türkiye’nin güçlüklerle, zor ve çetin sorunlarla karşı karşıya kaldığı zaman nasıl bir kalp gibi hareket edilmesi lazım geldiğinin fırsatı ile karşı karşıyadır. Milli meseleler karşısında bütün iç çekişmeleri bir kenara atıp, cihana, aleme karşı tek vücut halinde hareket ettiği takdirde, bu aynı zamanda milletimizin de milli meseleler karşısında yek vücut olacağına işaret eder’ diyerek harekatı ve Ecevit’in ortaya koyduğu iradeyi tümüyle sahiplenmiştir. Bu Kıbrıs’ın arkasındaki en büyük güç olmuştur, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte olmak. Türkiye’de Kıbrıs üzerinden iç siyaset kavgası yapmak kolay. Bu zamanında çok yapıldı ama kimseye bir faydası olmadı. Biz Türkiye’de iktidar ve muhalefetin müzakere de ettiği mücadele de ettiği bir süreci yaşıyoruz. Biz Türkiye’deki tüm siyasi partilerin Kıbrıs’taki tüm siyasi partilerle görüşmesi gerektiğini savunuyor. Benim bugün ve yarın ayırıp da görüşmediğim hiçbir siyasetçi yok. Herkesin görüşlerini dinlemem lazım. Ama örneğin AKP’nin de Cumhuriyetçi Türk Partisini mutlaka dinlemesi gerekiyor. Görüşlerini dinlemesi gerekiyor. Çünkü ortak fikirler ortaya konmadan, özgürce tartışılmadan çözüme ulaşmak mümkün değildir. Bugünkü durumdan Kıbrıs’taki hiç kimse, Türkiye’deki hiç kimse memnun değildir. Kıbrıs Türk’ü çok daha iyisini hak etmektedir. Bunun için müzakere edilmelidir. Ben Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı Sayın Erdoğan’ı Kıbrıs’taki tüm partilerle görüşmeye ve Kıbrıs’ta her geçen gün gücü artan, anketlerde güçlendiğini hep birlikte takip ettiğimiz CTP gibi bir partiyi mutlaka, belki de bu ziyaretinde kabul edip görüşmeye, diyalog zemini içinde olmaya davet ediyorum. Bu hepinizin faydasınadır, böyle sürdürmek gerekiyor.”