CHP Lideri Genel Başkanı Özgür Özel Mudanya’da: “Erdoğan’ın Derdi Emekli ve Emekçi Değil, Sadece Zenginler”
Temmuz 26, 2024CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Halk Sağlığı Açısından Çok Büyük Bir Risk Alındı”
Temmuz 30, 2024CHP Lideri Özgür Özel Gemlik’te: “Depremin Karşısında Milleti Çaresiz Bırakmaya Bile Yeltenecek Kalpsizlik Yapmayın”
“GEÇMİŞ DÖNEM YEDİNİZ, İÇTİNİZ, DEVLETE ÖDEMEDİNİZ”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa Gemlik’teki halk buluşmasında, “Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Başka kentsel dönüşüm belediyelerimizin yurtdışı ve Dünya Bankası’ndan, çok uluslu yapılardan bulduğu ya da kendi gayretleriyle finans şirketlerinden, bankalardan bulduğu kredileri onaylamamazlık yapmayın. Hizmeti engellemeye, ‘Hizmet yaptırmayacağız’ derken depremin karşısında bu milleti çaresiz bırakmaya yeltenecek kalpsizlik yapmayın. Bu işleri bırakın. Partizanlık yapmayın. Milletin karşısında değil yanında yer alın” ifadesini kullandı. CHP Lideri Özgür Özel, “Borç öde’ diyorsun, borç yiğidin kamçısıdır. Şimdilik ne öderiz, ne inkar ederiz. Çünkü bu borcun tamamını sizinkiler yaptı. Kendi dönemimizle ilgili hiç borç bırakmıyoruz. Ama geçmiş dönem borcu var. Getireceksin Meclis’e kanunu. Oturacağız ve konuşacağız. Geçmiş dönemden yediğiniz, içtiğiniz, biriktirdiğiniz ve devlete ödemediğiniz paraları bize ödetemezsiniz. Onların faizlerini kaldıracaksın. Anaparasını böldüreceksin, herkese eşit davranacaksın. Onun üzerinden bu işleri yapacağız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’da Gemlik Belediyesi’ni ziyaret etti. Ziyaretin ardından belediye önünde bekleyen halka seslenen Özel, “Mavi ile yeşilin buluştuğu, gönlünde Atatürk sevgisinin en üst noktalara eriştiği güzel Gemlik’in güzel insanları. Üç günlük Bursa programının sonunda Gemlik’e uğradım. Buradan İstanbul’daki programımıza geçeceğiz. Gemlik Belediyesi’ne gelmek, burada kıymetli başkanıma, tüm siyasi partilerden seçilen belediye meclis üyelerime başarılar dilemek üzere buradayım. Yazın ortasında, hafta sonu bu sıcak havada, güneşin altında, bizi burada böyle bir kalabalıkla karşıladınız. Burayı mitinge çevirdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizi seviyorum. İyi ki varsınız. Gemlik’te yüzde 51 oy oranı ile Şükrü Başkanı ve yüzde 47 oy oranı ile Mustafa Bozbey’i oylarınızla, birini Gemlik Belediyesi’ne, birini de Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne görevlendirdiniz. Sizin şahsınızda, ilçe başkanımız Servet Pehlivan’ın şahsında Gemlik örgütümüze. İl Başkanımız Nihat Yeşiltaş’ın şahsında tüm bursa örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun” dedi.
“DEPREMİ ŞAHISLAR UNUTABİLİR; DEVLET UNUTAMAZ”
Özel, Türkiye’deki deprem riskine dikkat çekerek, “Gemlik fay hatlarının üzerinde ve Gemlik Belediyesi’nin birinci gündemi kentsel dönüşüm. Gemlik’te kentsel dönüşüm konusu kadar hayati mesele yok. 1999’u hep birlikte yaşadık. 6 Şubat buradan uzakta oldu ama hepimizin yüreği yandı. Hepimiz 6 Şubat’ta Hatay’dan Adıyaman’a, Malatya’dan Kahramanmaraş’a, tüm illerimizdeki kayıplarla kahrolduk. Deprem bize sürekli kendini hatırlatıyor. Ama maalesef belli bir süre sonra unutuyoruz. Kişiler unutabilir. Şahıslar unutabilir ancak kamu yöneticileri, belediye başkanları, iktidar sahipleri, hükümetler, devlet unutamaz. Ben seçildikten sonra bunu birinci gündem maddesi olarak gören Şükrü Başkanıma yürekten teşekkür ediyorum. Tüm çabalarını sonuna kadar destekliyorum” diye vurguladı.
“MİLLETİ ÇARESİZ BIRAKACAK KALPSİZLİK YAPMAYIN”
Özel, “Kentsel dönüşüm bir belediye başkanının, belediyenin kıt imkanları ile başaracağı bir iş değildir. Bunun için genel yönetimin doğru kanuni düzenlemeler ve uzun vadeli, faizsiz ya da çok düşük faizli, çok uzun sürede ödenecek kredilerle ve kamu destekleriyle kolaylaştırıcı rol oynaması lazım. Yurtdışından bulduğumuz yabancı kredileri dahi İzmir ve İstanbul’da kentsel dönüşüm için yabancı kredileri onaylamayanlar nasıl bir partizanlığın, ‘Aman bunlar bir iş yaparsa vatandaşın gönlünde zaten yer ettiler, başarılı belediyelerle ülkenin birinci partisi oldular. Bunu sürdürürlerse bu bizim için tehdittir’ diyerek yurtdışından bulduğumuz paraları onaylamıyorlar. Onaylasa ne olacak? Dışarıdan alınan kaynakla bir mahalle depreme dayanıklı, güçlü evlere, sosyal donatı alanlarına, otoparklara, güvenli okul ve camilere kavuşacak. Gören diyecek ki ne güzel olmuş? Diyorlar ki ‘CHP’ye bunu yaptırmayalım. Ne yapalım, imzayı atmayalım, yapamasınlar.’ Yapamayınca o mahalle öyle duracak. Deprem vuracak, yıkılacak. Sonra başında yine hamasi nutuklar atılacak. O yüzden buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Başka kentsel dönüşüm belediyelerimizin yurtdışı ve Dünya Bankası’ndan, çok uluslu yapılardan bulduğu ya da kendi gayretleriyle finans şirketlerinden, bankalardan bulduğu kredileri onaylamamazlık yapmayın. Hizmeti engellemeye, ‘Hizmet yaptırmayacağız’ derken depremin karşısında bu milleti çaresiz bırakmaya yeltenecek bir kalpsizlik yapmayın. Bu işleri bırakın. Partizanlık yapmayın. Milletin karşısında değil yanında yer alın” ifadelerini kullandı.
“DEPREMDEN ÖNCE YAPILMASINA İZİN VER”
Özel, “Bakın deprem konutları. 6 Şubat’ta deprem oldu, birkaç gün sonra Tayyip Bey çıktı ve dedi ki ‘Hiç merak etmeyin. 650 bin konut yapacağız, bir yılda.’ İşi bilenler dedi ki ‘Yapamaz, imkanı yok. Hesap ortada. Kitap ortada.’ ‘Hayır, bir yılda vereceğim. Yeter ki bana oy verin’ dedi. Hatta biliyorsunuz, Hatay’ı tehdit etti ve şantaj yaptı. ‘Genel yönetim belediye ile bir olursa güzel olur, olmazsa hizmet aksar. Aksamaz mı?’ dedi. ‘Aksar’ dediler ve alkış tuttular. Hatay’ı tehdit ettiler. Oyları aldı ve seçimi kazandı. Yürütmenin başına geldi. Bir yıl bittiğinde ne oldu? Deprem konutlarının yüzde 7,5’unu yapmıştı. 10 kişiden dokuzu çadırda, konteynerde, kalıcı evlerine kavuşamadı. Şimdi ‘2025 sonu’ diyor. Ona 2026’nın başı derler, şubatı derler. ‘1 yılda bitireceğim’ diyordu, şimdi ‘3 yılda bitireceğim’ diyor. Ama işi bilenler bunun da olamayacağını söylüyorlar. Buradan Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz. ‘1 yılda, 3 yılda yapacağım’ deyip yapamadığın deprem konutlarını yapacağına, bu durumla karşı karşıya kalacağına, evler sağlam değil ama vakit varken şu kredileri onayla. Kentsel dönüşüme destek kanunlarını çıkar. Uygun faizli kredileri çıkar. İnsanların evini üstüne yıkıldıktan sonra, depremden sonra yamaya uğraşmak yerine depremden önce yapılmasına izin ver” diye konuştu.
“AZRAİL AKP’Lİ, CHP’Lİ AYIRIYOR MU?”
Özel, “Gemlik Belediyemizin çabalarını görüyor, destekliyoruz. Buradan bütün Bursa ve Türkiye kamuoyuna hükümeti kentsel dönüşüm konusundan birincisi samimi olmaya, ikincisi gayretli olmaya, üçüncüsü bu işi parti işine dönüştürmemeye, partizanlık yapmamaya davet ediyorum. Bir apartmanda apartman çökünce, Azrail gelince, AKP’li, CHP’li ayırıyor mu? O zaman sen de ayırmayacaksın. Küçücük bebeklerin partisi olmaz. Yaşlıların, küçücük bebeklerin, hastaların partisine bakılmaz. O yüzden ben bu kalpsizliği milletimize şikayet ediyorum ve kentsel dönüşümde elimizi, kolumuzu bağlamaya çalışan Erdoğan’a bir kez daha Gemlik’ten bunu yapma, bu milletin sesini duy artık diyorum” dedi.
“SİYASET SOKAĞIN SESİNİ DİNLEME İŞİDİR”
Özel, “Diğer taraftan şöyle bir noktadayız. Eğri oturup doğru konuşalım. Bu parti uzun süredir siyaset kalesinin başarı kapısını açamıyordu. Çok çabalar sarf ettik ve çok mücadeleler verildi. Ama yüzde 25’lik cam tavan kırılamıyordu. Kasım ayındaki değişim kurultayından sonra partiye dinamizm geldi. Yaş ortalaması 43 olan genç bir parti meclisi oluştu. 60’lı yaşlarında tecrübeli büyüklerimiz de var, 23-26 yaşında gencecik evlatlarımız da. Ağırlığı 30-40’lı yaşlarında, iyi yetişmiş, iyi eğitim almış, dünyayı bilen, yabancı dil bilen, ne yapmak istediğini bilen dinamik kadrolar. Aday belirleme sürecinde kendi bildiğimizi yapmadık. Size sorduk. Gemlik’te memnuniyet anketi yaptık, Türkiye’deki gibi. Gemlik, ‘Partiyi değiştirdiniz, belediyede de değişiklik istiyoruz. Bayrak değişimi, yeni nefes ve kan istiyoruz’ dediniz. Adayların hepsini topladık, sıraladık ve anket şirketine verdik. Sizleri aradılar. Sizlerin beklentilerine baktılar ve aday belirleme noktasında, Şükrü Başkanın ismi ön plana çıktı. Dedik ki siyaset sokacağın sesini dinleme işidir. Madem böyle diyorsunuz. Adayımız Şükrü Başkandır dedik ve büyük başarıyı sizinle birlikte yaşadık. Bu bütün Türkiye’de böyle oldu” diye konuştu.
“ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİ İKTİDAR YAPACAĞIZ”
Özel, “Eğer ankette bir kadın öndeyse, kadını aday yaptık. Bir genç öndeyse, genci aday yaptık. İzmir gibi Cumhuriyetin sancak gemisi bir memlekette, Cumhuriyetin 100 yıllık tarihinde tüm partilerden altı kadın belediye başkanı vardı. Bir seferde dokuzunu aday gösterdik. Sekizi seçildi. İzmir’de çok az genç belediye başkanı olmuştu. Bir seferde 14 aday gösterdik, 13’ü seçildi. 31 adayımızdan 29’u bu heyecan ve değişimle seçildi. O gece ilk güzel haberi Kilis’ten aldık. Gemlik’ten rekor bekliyorduk. Amasya’sından, Kastamonu’suna, Kırıkkale’sinden Ege’nin tamamına… Ege’deki illerin hepsini aldık. Nüfusun yüzde 65’i, ekonominin yüzde 80’inini temsil eden bütün belediyeleri, ortalama yüzde 38 oy oranıyla, 47 yıl sonra partimizi birinci parti yaparak o seçimlerden çıktık. Sonra ne oldu? ‘Bu kalıcı değildir, yerel seçimdir, oylar tepkidir, emanettir’ dendi. Dedik ki saygılıyız ama çalışmaya devam ettik. O gece beni dinlediniz. Dedim ki, eğlenmek ve sevinmek, bu kadar yeter. Gidin ve yatın. Sabah kalkın, işimiz çok. Yolumuz uzun. İlk yerel seçimleri kazandık ama Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ilk genel seçimlerde Atatürk’ün partisini iktidar yapacağız. İşte bu azimle başladık çalışmaya. O günden bugüne nisan, mayıs, haziran tüm anketlerde birinci partiydik” ifadelerini kullandı.
“7 PUAN FARKLA BİRİNCİ PARTİ ÇIKTI”
Özel, “Dün ve evvelki gün üç anket firması temmuz anketlerini yayınladılar. Biliyorsunuz, seçimden sonra çay mitingi, buğday mitingi, eğitim mitingi, emekli mitingi, çiftçi mitingi gibi temalı mitinglerle önce 30-50 binleri Rize ve Hayrabolu’da topladık. Sonra 100 binleri emekli mitinginde, Ankara’da topladık. 120 bin kişiyi Gebze’de, Kocaeli’nde topladık. Milletin sesini duymaya ve duyurmaya gayret ettik. Öyle olunca hareketli sürecin sonunda sizlerin emekleri, örgütümüzün, milletvekillerimizin, parti meclisi üyelerimizin emekleriyle temmuz ayının üç büyük anket firmasının temmuz ayı anketlerinde, CHP yeniden birinci parti çıktı. Ama bu sefer birinde 4,5, birinde 5,5 ve birinde 7 puan fark ile birinci parti çıktı. Hep beraber çalışmaya devam edeceğiz. Didinmeye devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
“CAMBAZA BAKARKEN, CEBİNDEKİ PARAYI ÇEKİP ALACAKLAR”
Özel, “Biz şunun farkındayız. Biz diyoruz ki, Tayyip Erdoğan bizimle kavga etmek istiyor. Ben onunla görüyorsunuz, ne kadar isterse de kişisel kavga yapmıyorum. Bahçeli hakaret ediyor, münasip şekilde, üslubunca, usulünce yanıtımı veriyorum. Ama asla kavga ve hakaret yapmıyorum. Kendi gündemime dönüyorum. Tayyip Bey’in, Devlet Bey’in gündeminde kısır kavgalar, çekişmeler var, var ki cambaza bak diyecekler. Cambaza bakarken, cebindeki parayı çekip alacaklar. Nasıl yapıyor bunu? Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Doğru mu? Bugün size hiç ellemese yani ‘Ben enflasyona sizi ezdirmeyeceğim’ deyip, zamları TÜİK’e bağlamasa 1,5 asgari ücret verse, bugün emekli 26 bin lira alacak. Şimdi nerede 26 bin lira, nerede son alınan maaş 10 bin lira. O 10 bin lirayı ocaktan beri veriyor. Biz de mücadele ediyorduk. Hesapta zam yaptı, 12 bin 500 lira. Diyor ki ‘Yüzde 25 zam yaptım.’ Kardeşim beğenmediğin 10 bin lira, ocakta 25 kilo dana kıyma alıyordu. Şimdi övündüğün 12 bin 500 lira 20 kilo dana kıyma alıyor. Ocaktan bugüne her emeklinin mutfağından 5 kilo kıyma gitmiş. Yani Tayyip Bey kavga istiyor ya. Yardımcısı, ittifak ortağı Devlet Bey kavga istiyor ya. Ben onunla kavga edeceğim. Cambaza bak diyecekler. Siz kavgaya bakarken 5 kilo kıymayı alıp kaçacaklar. Hesap bu. O yüzden ben onlarla kavga yaparsam, onların istediği kimlik siyaseti üzerinden, belirledikleri gündemler üzerinden değil emeklinin maaşı üzerinden kavga yapacağım. Asgari ücret üzerinden kavga yapacağım. Çiftçinin, işçinin, memurun, esnafın geçim sıkıntısı üzerinden, gençlerin umutsuzlukları üzerinden kavga yapacağım. O yüzden millet boş yere kavga çıkaranlarla, kendi kavgasını verenleri ayırıyor. Onlar her ay bir puan, bir puan düşerken, halkın kavgasını veren CHP her geçen gün ileriye gidiyor” diye konuştu.
“GELECEK SEÇİM SANDIĞINDA BULACAKSIN”
Özel, “Şunu unutmayın, her yerde konuşun ve anlatın. Ben bıkmadan ve usanmadan, 105 seçim mitinginde emeklilerin dertlerini konuştum. Onlara dedim ki, 8 çeyrek altın alıyordun AKP geldiğinde. Yap hesabı. ‘Doğru’ dediler. Git kuyumcuya sor. Aç bilgisayara bak. 2002’de emekli maaşı kaç çeyrek altın alıyor? 8 altın. Türkiye’de her hesap şaşar, altın hesabı şaşmaz. Ben rahmetli anneannemden, sizin birçoğunuzun akrabası Selanikli Sadriye Hanımdan bunu öğrendim. 8 çeyrek altın. Bugün maaşını çek, 12 bin 500 lira. Git al, 3 çeyrek altın almıyor bile. 5 çeyrek altın kayıp. Şimdi Allah için. Oturalım, düşünelim. Herhangi bir emekli. 1 çeyrek altını cebine koysa, Gemlik’te kuyumcudan alsa, çeyrek altını cebine koysa ve eve varsa. Baksa ki yok. 1 çeyrek altın kayıp. Durabilir mi? Çıkar hemen sokağa ‘Ben bunu nerede düşürdüm’ diye arar. Doğru mu? Şimdi bir emekli değil her emekli 1 çeyrek altın değil 5 çeyrek altın, bir sefer değil her ay kaybediyor. Vallahi aramak lazım. Nerede kaybettiysen orada bulacaksın. 8 çeyrek altından 3 çeyrek altına düştüyse, her ay 5 çeyrek altını nerede düşürdün? Orada bulacaksın. Sen onları bir seçim sandığında kaybettin, gelecek seçim sandığında bulacaksın. Gelecek seçim sandığında bulacaksın” dedi.
“DEVLET ELİYLE YALAN ATIYORLAR”
Özel, “Tayyip Bey 22 yıl sonra, partisi CHP’nin 7 puan, 5 puan, 4,5 puan gerisine düşmüş. En son dün açıklananda 7,5 puan fark var. Düşündü, taşındı. ‘Bu niye oluyor? Bunun belediye başkanları çalışkan. Bizimkiler gibi değil’ diyor Tayyip Bey. Mustafa Bozbey arı gibi maşallah. Hepsi arı gibi çalışkan. Diyor ki, ‘Bunlar çalışıyor. CHP kazanıyor.’ Millet diyor ki, ‘Belediyeyi bunlar bu kadar iyi yönetiyorsa, verelim Türkiye’yi de yönetsin.’ Çalmak yok, çırpmak yok. Hizmet var. Çalışkanlık var. O zaman Tayyip Bey karar vermiş. ‘Ne yapacağım? İki şey, Özgür Özel’e saldıracağım, kavga çıkaracağım. Dikkati dağıtacağım.’ Eski sistem gitmek istiyor. Kavga kıyamet gidelim, millet yokluğu, yoksulluğu, işsizliği, açlığı, sefaleti, enflasyonu ve hayat pahalılığını konuşmasın. Bir de ‘Bu belediye başkalarının elini kolunu bağlamam lazım’ diyor. Nasıl bağlayacaksın? SGK’ya borçları varmış belediyelerin. ‘O belediyelerin borçlarını faizleriyle tahsil edeceğim.’ Diyor ki ‘SGK’ya en borçlu beş belediye CHP’li belediye. 96 milyar lira borcun, 68 milyarı CHP’ye ait.’ Be Allah’ın adamı. Zaten bu belediyelerin nüfus olarak yüzde 65’i bizde, ekonomi olarak yüzde 80’i bizde. Diyor ki, ‘Yüzde 68’i CHP’li belediyelerin.’ Yani bundan 3-4 ay öncesine kadar Alinur Aktaş yemiş yemiş, ‘Hesabı ödemeyeceğim, Mustafa Bozbey gelecek, o ödeyecek’ demiş. Bu rakamların içinde AKP’den aldığımız bütün belediyelerin ödemediği SGK primleri var. Devlet eliyle yalan atıyorlar. Hem SGK’da, hem vergide” diye konuştu.
“BORCUN YÜZDE 80’İNİ KENDİ BELEDİYE BAŞKANLARI YAPMIŞ”
Özel, “Bakın dün TRT haber yaptı. Diyor ki, ‘Bursa’nın SGK’ya borcu 4 milyar, borcunu ödemiyor.’ Kardeşim SGK’ya değil bu. Vergisi mergisi dahil de bu parayı Mustafa Bozbey borçlanmadı ki. Bu parayı önceki dönem AKP belediyesi borçlandı. Ey TRT ne zaman AKP’nin belediyelerinin çoğu elindeyken, sen SGK’nın borçlarının tahsilatını haber yaptın da bugün yapıyorsun. İkincisi, eğer 4 milyar bu borç varsa, evvelki gün haber yapmıştın. İlgili bakan açıklamış, en borçlu beş belediyeyi ‘Birincisi Ankara 5 milyar, ikincisi İstanbul 3 milyar.’ E bu Bursa’nın 4 milyar borcu var da neden oraya koymadın listeye? Demek ki bir günden bir güne dedikleri tutmuyor. Ben doğrusunu söyleyeyim. Belediyeleri devraldık. Bursa en borçlu belediyelerden bir tanesi. Ne kadar borcu var biliyor musunuz? SGK’ya, devlete 3-4 milyar. Piyasaya, müteahhitlere, bankalara, içeriye, dışarıya 30 milyar borcu var. Şimdi SGK’nın bütün Daha geçen sene vergi borcunu sildiği 43 firma var. Yandaş müteahhitler. Bunların en palazlanmışlarına beşli çete diyoruz. Onların ne kadar borcunu silmiş biliyor musunuz? 660 milyar lira. Bütün belediyelerin borcu 96 milyar lira, 43 firmasına beşli çetenin sildiği para 660 milyar lira. Altı katı. Bu 96 milyarın içinde belediyelerin şirketleri ve iştirakleri var” dedi.
“FAİZLERİ KALDIRACAKSIN; ANAPARASINI BÖLDÜRECEKSİN”
Özel, “Tayyip Beyin bütün hesabı şu. Bunu böyle yapacak. Biz hizmet yapamayacağız. Vallahi çok beklersin Tayyip Bey. ‘Borç öde’ diyorsun, borç yiğidin kamçısıdır. Şimdilik ne öderiz, ne inkar ederiz. Çünkü bu borcun tamamını sizinkiler yaptı neredeyse. Ama şöylesini söyleyelim. Kendi dönemimizle ilgili hiç borç bırakmıyoruz. Başkanım bu dönemden borcun var mı? Yok hepsini ödüyor. Ama geçmiş dönem borcu var. Getireceksin Meclis’e kanunu. Oturacağız ve konuşacağız. Geçmiş dönemden o yediğiniz, içtiğiniz, biriktirdiğiniz ve devlete ödemediğiniz o paraları bize ödetemezsiniz. Onların faizlerini kaldıracaksın. Anaparasını böldüreceksin, herkese eşit davranacaksın. Onun üzerinden bu işleri yapacağız” ifadesini kullandı.
“VATANDAŞ HİZMETE KİMİN ENGEL OLDUĞUNU GÖRÜR”
Özel, “‘Haciz koyarım.’ Koy. Vatandaş da hizmete kimin engel olduğunu görür. Söyledim, bir daha söyleyeyim. Hesap yapıyormuş, akla bak. ‘Bütün arabaları bağlayın belediyenin, çöpleri toplayamasınlar. Patlayan kanalizasyona gidemesinler, ortalığı çöp götürüyor’ deyip siyaset yapacakmış. Bak Tayyip Erdoğan, hiç bu işlere kalkışma. Gerekirse başta Genel Başkan, bütün milletvekilleri, 1 milyon 600 bin CHP’li, ellerimizle o çöpü toplarız. Yine sana kendimizi muhtaç etmeyiz. Ama doğru değil. Hazımsızlık doğru değil. Nasıl millet birini seçiyor, seçilen yönetiyorsa demokrasi oluyor. Biri demokrasiyi hazmetmiyor, süngü, tüfek, tank ile gidiyor. Askeri darbe oluyor. ‘Sen bırak, biz yöneteceğiz.’ Geçen de yaptılar, hep beraber karşı çıktık Fethullahçılara. İstanbul seçimine karşı yargı darbesi yaptılar. Şimdi Tayyip Erdoğan, mali darbe yapmaya çalışıyor. Asla ve asla teslim olmayız. Bu yaptığı milletin seçtiğine darbe yaparak hizmet ettirmemektir. Millet bunları affetmez. İstanbul’da olduğu gibi demokrasi tokadını yersin. Son sözüm, sizleri seviyoruz, güveniyoruz. Partinize güvenin, başkanlara sahip çıkın. Siz başkana emanetsiniz, başkan size emanet. Başkanı size emanet ediyorum, hepinizi de Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun” diye konuştu.