CHP Lideri Özgür Özel: Taksim’e Toplum Girerse İktidarlarını Kaybedeceklerini Sanıyorlar
Nisan 30, 2024CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan ile Bir Araya Geldi
Mayıs 3, 2024Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kapsamında İstanbul Saraçhane’de yaptığı konuşmada, iktidarın Taksim Meydanı’nı Anayasa Mahkemesi kararına rağmen yasaklamasına tepki göstererek, “Anayasa Mahkemesi diyor ki ‘Hepiniz adına karar verdim. Taksim anlamlı bir meydandır. O gün isteyen herkes, orada bulunabilmelidir. Yasaklamak, bir meydanı yasaklamaktan ziyade düşünceyi yasaklamaktır.’ Demokrasilerde burada tartışma biter. Anayasa diyorsa ki ‘AYM kararı herkes için bağlayıcıdır’ Anayasa Mahkemesi kararı söylemiştir. Meydan emekçilerindir. Bu vakitten sonra yine ‘sokmayız’ yine ‘yürütmeyiz’ kanunsuz emirdir. Anayasa’yı çiğnemektir. Anayasa suçudur” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Saraçhane’de 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramına katıldı. Özel, burada gazetecilerin soruları üzerine, “Gelecek sene bu yasakların kalmayacağını ümit ediyoruz” dedi. Özel, “Özgürlüğü feda eder nitelikteler. Bunu doğru bulmadığımızı Sayın Bakana birkaç gündür anlatmaya çalışıyoruz. Bir ülkenin dünyaca bilinen meydanında 1 Mayıs kutlanmıyorsa, o ülkede demokrasi sorgulanır. Bir ülkenin herhangi bir noktasına güvenlik güçleri kullanılarak, emekçiler ya da göstericiler sokulmuyorsa orada bir iktidardan, muktedirlikten değil tedirginlikten bahsetmek lazım. Tedirgin iktidarlar özgüvensiz iktidarlardır. Kaba kuvvetle sağlanan iktidar, gitgide sonu yaklaşan bir iktidardır. Önemli olan hiç kaba kuvvete ve güce gerek olmadan özgürlüklerle ve güvenlik-özgürlük dengesinde özgürlükleri gözettiğinizde demokratik iktidarı kurmuş olursunuz. Bugün yaşananlar iktidarın özgüvensizliğini gösteriyor” dedi. Özel, “Türkiye’deki demokrasi eksiğini gösteriyor. Ama bugün burada hem CHP hem de çok sayıda sendikanın bir arada, omuz omuza toplanabilmiş olması, Taksim hedefine doğru hareket ediyor olmaları önemli bir kazanımdır. Önemli olan bayrama halel getirecek, emekçilere kullanılacak şiddetle yaralanmaların olmadığı, ne polisin ki onlar da birer emekçidir. Ne de emekçilerin bayramda üzülmedikleri, yaralanmadıkları, kötü şeyler olmadığı bir günü yaşamak için örgütümüz, belediyemiz, hep birlikte gayret gösteriyoruz. Bir çaba içindeyiz. Ama bir gün Taksim tam olarak özgür olana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
“TAKSİM’İ EGEMENLİK SANCAĞI OLARAK GÖRÜYOR”
Özel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile birçok kez görüştüklerini vurgulayarak, “Maalesef İçişleri Bakanının kişisel olarak iyi niyetli, diyaloga açık çabasını taktir etmekle birlikte, İçişleri Bakanının üzerindeki bir irade tüm uzlaşma ve bayramı bayram gibi kutlamak için müzakere imkanlarını kapatıyor. Yoksa İçişleri Bakanın kişisel gayreti tamam ama her konu ve aşamada bir yerde tıkanılıyor. Birileri Taksim’i kendine egemenlik sancağı olarak görüyor. Oraya girince egemenliğimiz sarsılacak sanıyorlar. Oysaki herkes Taksim’e özgürce girip çıkabildiği zaman sizin egemenliğiniz tescillenir. Polis ile Taksim’i koruyorsanız aslında sizin egemenliğiniz polis kuvvetine dayalıdır. Bunlara dünya demokrasileri polis devleti diyor. Demokratik devletlerde böyle şeylere ihtiyaç duyulmaz. Önemli bir eksikliktir. Bu vakitten sonra da İçişleri Bakanıyla yeni bir şey konuşmanın anlamı yok. Çünkü kendisi maalesef kabul edilmedi, uygun görülmedi diye cevaplar veriyor. Öyle olunca da biz kendi çağrımızı yaptık. Örgütümüzle birlikte, İstanbul’un seçilmiş ve geçen seçimden sonra çok daha yüksek oyla seçilmiş, İstanbulluların İstanbul’u yönetsin diye yeniden yetkilendirdiği Ekrem İmamoğlu ile birlikte buradayız. Hep birlikte sendikaların başkanlarını ve değerli emekçilerinin bayramını kutlamak üzere hareket ediyoruz” dedi.
“BU BİRLİKTELİK ÖNEMLİDİR”
“Emekçiler kol kola girdi ve birlikteler” diyen Özel, “Bu birliktelik önemlidir. Burada toplanabilmek önemlidir. Taksim’e çıkılmasına karşı kaba kuvvet, kanunsuz emir olursa bu onu uygulayanların ayıbı olur. Biz çatışma olsun istemeyiz ne emekçiler ne polis yaralansın, gaz sıkılsın, istenmeyen görüntüler ortaya çıksın istemeyiz. O yüzden de Anayasa Mahkemesi kararına rağmen kanunsuz emirleri verenleri bir kez daha bu kararlarını gözden geçirmeye, suç işlememeye, suç işlettirmemeye davet ediyoruz. Onun dışında gün içinde buraya çağrı yapan legal örgütler ve sendikalar ne söylüyorlarsa ne yapıyorlarsa ona göre davranılacak. Saraçhane’deki bu toplanma ve iradenin kendisi de çok önemli bir kazanımdır. Taksim özgürleşene kadar bu mücadele sürecektir” ifadelerini kullandı.
“DEVLETLE MİLLET KARŞI KARŞIYA GELİRSE MİLLET KAZANIR”
Özel, “Öncelikle bütün basın emekçilerinin ve Türkiye’deki, dünyadaki bütün emekçilerin 1 Mayıs Bayramını kutluyorum. CHP adına kutluyoruz. Bu sene şu anda Saraçhane Meydanındayız. Saraçhane Meydanı Türkiye demokrasisinin, özellikle son 5-6 yılında sembolleşmiş bir meydandır. Saraçhane’deki topluluklar sonuç alan topluluklar oldu hep. Onların dediği oldu. Çünkü Saraçhane, demokrasiye en geniş vurgunun yapıldığı, birileri devlet ile milleti karşı karşıya getirdiğindeki bu ülkedeki insanlar devletlerine saygılı insanlardır ama devletin haber ajansını, devletin televizyonunu, devletin kaymakamını, valisini, emniyet müdürünü milletin karşısına diktiğinde, milletle devlet karşı karşıya gelirse, millet kazanır. Öyle bir sürece 6 yıldır, Saraçhane’de de deneyimli Türkiye demokrasisi. Şimdi çağrıcı örgütler Saraçhane’ye çağrıda bulundular. Biz de İl Başkanımız, il başkanlığımız aracılığı ile örgütümüzü Saraçhane’ye çağırdık” dedi.
“HEDEF TAKSİMDİR”
“Elbette hedef Taksim Meydanıdır” diyen Özel, “Çünkü 1 Mayıs’ın sembol meydanı Taksim Meydanıdır. Taksim’i ilk önce 2010’ların başlarında 1 Mayıs’a açıp, bunu billboardlarda övünç vesilesi yapanlar şimdi Türkiye’ye bir utancı yaşatıyorlar. Geçen sene bir tartışma vardı. Valilik, İçişleri Bakanlığı, hükümet diyordu ki Taksim gösteri meydanı değildir, çıkamazsınız. Emekçiler de çıkarız diyorlardı. Demokrasilerde iki taraf farklı düşünüyorsa, menfaat çelişkisi varsa bir hakeme başvurulur. Kime? Mahkemeye. İl başkanımızın bütün İstanbul’u donattığı mahkeme kararı, 2023 yılına ait Anayasa Mahkemesi kararıdır. Dün grupta okuduğum için bugün tekrar okumayacağım. 2023 Aralık’ta Anayasa Mahkemesi kararın başına da Türk Milleti Adına yazarak, gücünü milletten, halk iradesinden alanlara Anayasa Mahkemesi diyor ki ‘Hepiniz adına karar verdim. Taksim anlamlı bir meydandır. O gün isteyen herkes, orada bulunabilmelidir. Yasaklamak, bir meydanı yasaklamaktan ziyade düşünceyi yasaklamaktır’ diyor. Bitti. Demokrasilerde burada tartışma biter. Anayasa diyorsa ki Anayasa Mahkemesi kararı herkes için bağlayıcıdır. Anayasa Mahkemesi kararı söylemiştir. Meydan emekçilerindir. Bu vakitten sonra yine sokmayız, yine yürütmeyiz, kanunsuz emirdir. Anayasa’yı çiğnemektir. Anayasa suçudur” ifadelerini kullandı. Özel, şunları söyledi:
“İKİ GÜNDÜR MÜZAKERE EDİYORUM”
“Birisi Anayasa’nın bir maddesini uygulamasın, öbürü öbür maddesini, öbürü öbür maddesini, Anayasal düzen ortadan kalkar, devlet düzeni ortadan kalkar. Bugünkü inat güç ve yetki aldığı anayasayı inkar etmektir. O yüzden bu yanlışa itiraz ediyoruz. Günlerdir müzakere ediyoruz. Ekrem Başkanımız inanılmaz emek verdi, Özgür Başkanımız inanılmaz emek verdi. Genel başkan yardımcılarımız emek verdi. Ben İçişleri Bakanıyla iki gündür müzakere ediyorum. Diyoruz ki doğrusunu yapın, bu yanlışı yapmayın. Ama yanlışta ısrar ediyorlar. Biz Saraçhane’ye gelmeden önce tabi düzen alamadığımız için izdihamdan dolayı, Özgür Başkanımız ve 39 ilçe başkanımızın emeğiyle 1977 sendikasız işçiyle bu meydana geldik. Elbette meydandaki işçi sayısı meydandaki CHP’li sayısı bunun onlarca katı. Sembolik olarak, kanlı 1 Mayıs’a vurgu için. Niye buradayız? 12 Eylül askeri darbesi solu ezdi. Demokrasiyi ezdi, sendikaları ezdi. Bundan 30 yıl önce yapılan 1 Mayıs’larda, bu meydanlarda bundan 40 önce yapılan 1 Mayıs’larda bu meydanlarda bulunan her 4 işçiden 3’ü sendikalıydı. Bugün 100 işçiden 14’ü sendikalı, 7’si kamuda. 7’si özel sektörde toplu iş sözleşmesinden istifade ediyor. Yüzde 7. O yüzden biz şunu söylüyoruz. CHP kimsesizlerin kimsesidir, sendikasızların sendikasıdır. Buradaki çok değerli sendikalar 100 işçiden 14’ünün örgütlü olduğu sendikalardır, onlar o işçileri temsil etmektedir. CHP sendikalaşmasının önüne set çekilen, engel olunan 100 işçiden 86’sının onlar bir gün sendikalı olana kadar sendikasıdır. Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir. Biz onların sesiyiz.”
“YAŞASIN 1 MAYIS”
“Buradan Türkiye’deki tüm emekçilere sesleniyoruz. Anayasal hakkınızdır, sendikalarda örgütlenin. Bütün sendikasız işçileri sendikal mücadeleye dahil olmaya, hak arama mücadelelerini sendikal bir örgütlenme içinde sürdürmeye davet ediyoruz. CHP iktidar olduğunda Türkiye ittifakı iktidarı aldığında işçilerin sendikalaşmasının önünde hiçbir engel olmayacaktır. Bugünkü bariyerleri ortadan kaldıracak da tüm işçilerin sendikalı olmasıdır. Yoksulluğu ortadan kaldıracak, işçinin hakkını alacak olan da sendikalı mücadeledir. Sendikal mücadeledir. Sendikalı ve sendikasız bütün işçileri, CHP ailesi olarak kucaklıyoruz. Selamlıyoruz. Onlara diyoruz ki bayramınız kutlu olsun, bayramların bayram gibi kutlanacağı günler yakındır. Taksim, bugün özgürleşmezse yarın özgürleşir. Ama eninde, sonunda Taksim emeğindir. Emekçilerindir. Taksim’e özgürlük talebinin arkasındayız. Bütün örgütümüz olarak, CHP olarak arkasındayız. Her birisi birer emekçi, birer baba, eş, evlat olan polisimize bugün verilen kanunsuz emirleri sakın emekçiler polislerin kişisel kanaatleri, tavırları gibi değerlendirmesinler. Onların da evlerinde bekleyen evlatları var. Buradaki emekçileri de kendisine kanunsuz emir verenler şeytanlaştırıyor. Buradaki emekçileri efendim illegal yapılar, buradaki emekçileri bir takım marjinal gruplar diyerek şeytanlaştıranlara, onların emir verdiği polisimize sesleniyorum. Buradaki emekçi sizi düşman görmüyor, kardeşinizdir. Buradakiler de ne teröristtir, ne marjinaldir, ne yasa dışı yapılardır. İmkan olsa sizin de yararlanacağınız sendikaların üyeleri ve sendikasız işçilerdir. Onları düşman görüp, terörist görüp size verilen kanunsuz emirlerle, onlara müdahale edip onların yaralanmasına, onların zor durumda kalmasına sebebiyet vermeyiniz. Bu meydandaki emniyet güçleri de emekçiler de siyasetçiler de bu ülkenin evlatlarıdır, kardeştir. Bu ülkenin Türkleri de Kürtleri de Lazları da Çerkezleri de doğulusu, batılısı, Karadenizlisi, güneylisi, Alevi’si, Sünni’si de kardeştir. Bu kardeşliği egemen kılacağız. Birbirimizi seviyoruz. Türkiye’yi seviyoruz. Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın Türkiye ve dünya işçi sınıfının mücadelesi.”