CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL:
-“BU HALKIN YÜZÜNÜ HALK PARTİSİ GÜLDÜRECEK”
-“YÜRÜYECEK YOLUMUZ VAR AMA SONU İKTİDAR, İKTİDAR, İKTİDAR
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarın yeterli ekonomik iyileştirmeleri yapmadığını, erken seçimin bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Özel, “Bu memlekette geçim yok. Geçim yoksa seçim var. Biz CHP olarak bugünden hazırız. Dünden razıyız. Getirin sandığı o zaman görün, bu halkın yüzünü halk partisi güldürecek. CHP, Türkiye’nin birinci partisi. Her derdin vardır bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir… Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine sahip çıkmaya devam edin. Yürüyecek yolumuz var ama sonu iktidar, iktidar, iktidar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Balıkesir’de Edremit Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti. Genel Başkan Özel, daha sonra belediye binasının önüne ağaç dikti. Özel, belediye önünde bekleyen yurttaşlara seslenerek, “Çok kıymetli Edremitliler, Körfez’in güzel insanları, çok değerli Türkiye’nin dört bir yanından bu güzel ilçemize gelen, burayla kaynaşan, bütünleşen güzel insanlar, son geldiğimde miting meydanında otobüsün üzerindeydik. Orada Sayın Mehmet Ertaş’a ve sevgili Ahmet Akın’a sahip çıkmanızı, CHP’ye sahip çıkmanızı, uzun süredir hak edilmiş bir beraberliği, bir kavuşmayı daha çok ertelememenizi, adaylarımıza sahip çıkarak kentinize, ilçenize sahip çıkmanızı istemiş, size söz mü diye sormuştum. Siz de söz vermiştiniz. O sözü yerine getirdiniz” ifadesini kullandı. Özel, konuşmayı şöyle sürdürdü:

“DERTLERİNİZİN ÇARESİ CHP”
“Her iki kişinden birinin oyuyla Edremit Belediyesi’ne Mehmet Ertaş’ı, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığına sevgili Ahmet Akın’ı getirdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Edremitliler, günün bu sıcak saatinde evindeki sofrasına, evladı ve torununa varmayıp bir başka ailesinin, Türkiye’nin en büyük ailesinin bulaşmasına koşan sizleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin Genel Başkanı olarak saygı ile selamlıyorum. Edremit mitinginde destek istemiştim. Başkanlarımıza verdiniz. Partinize ve kentinize sahip çıktınız. O gün mitingde hemen otobüsün altında mavi bereleriyle, emekli astsubaylar vardı. Yıllarca bu ülke için kimi sınır boyunda nöbet tutmuş, kimi verilen görevi gözünü kırpmadan yerine getirmiş, gereğinde canını vermiş, gazi olmuş, bu kutsal ve onurlu mesleğin mensupları miting meydanlarında hak arıyorsa, hak, hukuk ve adalet diyorsa, uğradıkları haksızlıklar bu kadar emeklinin, bu millet ve ülke için ölümü göze alanların emekleri görülmüyorsa, artık hiç üzülmesinler. Seslerini kimseye duyurmaya çalışmasınlar, sesinizi duymadılar, duymuyorlar, duymayacaklar. Ama sizin de dertlerinizin var bir çaresi, o da CHP.”
“HİÇBİRİMİZ OYUNA GELMEYECEĞİZ”
“Elbette, emekli astsubayın sorununu dile getirmeye milletvekillerimiz devam edecek. Emeklinin, emekçinin, çiftçinin, işçinin sorunu bizim sorunumuz ama artık görünen bir şey var. Hep birlikte görüyoruz. Bu iktidarın sorun çözme kapasitesi yok. Kalmadı. Bu yüzden sorun çözmediği için kriz üretmeye çalışıyor. Onların bir krize, bir kavga, itişme, kakışmaya ihtiyaçları var. Çünkü şöyle diyecekler, Edremit’teki yoksula, işsize. Biliyorum, açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük bir kere daha oy vermelisin. Yoksa bayrağı indirecekler, ezanı dindirecekler, ülkeyi böldürecekler. Geçti onlar beyefendi geçti. Öyle ucuz siyaset yok. CHP burada, bu milletin yanında. Onları artık kandıramazsın. Kavga istiyor, yapmayacağım. Hakaret ediyor, uymayacağım, iftira ediyor, sinmeyeceğim. Hiçbirimiz bu oyuna gelmeyeceğiz. Çünkü bizim hedefimiz sadece ve sadece bu halkın gerçek sorunlarına odaklanmak, kutuplaşan toplumdan medet umanlara karşı herkese birden sahip çıkmaktır. AKP’linin de yoksulu, MHP’linin de işsizi, BBP’linin de güvencesizinin teminatı biziz. Biriz, biz Türkiye’yiz. CHP’yiz.”
“HEP BİRLİKTE HALKIN İKTİDARINI KURACAĞIZ”
“Şunu söylemem gerekir ki görüyorsunuz son günlerde yine kavga, tartışma, itişme, kakışma istiyorlar. Yok öyle yağma. Bir kelime söyleyecek, bir kelime eksik söyleyecek sözümüz, bir adım geri atacak adımımız, bir santim eğilecek mecalimiz yok. Ama onlar tartışmayı başka bir yere çekiyorlar ya. Bu oyuna gelecek göz de CHP’de yok. Tartışma 12 bin 500 liralık emekli maaşıdır. Tartışma enflasyon zammı verilmeyen asgari ücrettir. Tartışma 19 lira maliyeti varken, 17 lira verilen çay, geçen sene 8 lirayken, 9 lira fiyat verilen buğday, geçen sene 110 liraya satılan fıstığın 90 liraya alınmaya çalışılan Antep fıstığı, üzümde, fındıkta, ayçiçeği, narenciyede yaşanan büyük sıkıntılardır. Sorun, bu ülkenin gençlerinin gelecekten endişe duymasıdır. Onun için gençlerimizin geleceği, emeklimizin maaşı, çalışanımızın alnının terinin karşılığı için kavgayı burada vereceğiz. Meydanlarda, mitinglerde vereceğiz ancak oyuna gelmeyeceğiz. Ezanı susturacak dedikleri, müezzinlerin ve imamların özlük haklarını savunuyor. Bayrağı indirecek dedikleri, ay yıldızlı al bayrağın renklerinden Türkiye ittifakını kuruyor. Bütün Türkiye’nin demokratlarını kucaklıyor. Vatanı böldürecekler dedikleri, yedi bölgede 81 ilde, bine yakın ilçede verdiği mücadele ile Türkiye’nin bütün demokratlarını, sosyal demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları, yeter ki Türkiye’yi sevsin, yeter ki hepimizin ortak geleceği için mücadele etsin bütün demokratları kucaklıyoruz. Biz hep birlikte bu saltanatı yıkacağız. Biz hep birlikte halkın iktidarını kuracağız. Hep birlikte üretecek, kazanacak, bölüşeceğiz.”
“KENTİNİZE SAHİP ÇIKIN”
“Bir diğer yandan tabi ki Balıkesir ve Edremit’in çok sorunu var. Buralara yaz nüfusuna göre değil kış nüfusuna göre para yollayıp, yaz nüfusuna göre hizmet bekliyorlar. Yıllarca yönettikleri Balıkesir Büyükşehir, BASKİ, Edremit’in arıtma sorununu da kanalizasyon sorununu çözmedi. Ama emin olun ki bu sorunun çözümü için teminat Ahmet Akın. Bütün zorluk ve güçlüklere rağmen, elini kolunu bağlamalarına rağmen kaldırılamaz bir borç bırakmalarına, faizi ile baş edemedikleri bir borcun devasalığına rağmen var gücü ile çalışıyor. Biz de CHP olarak, tüm yapıları seferber ederek onun bu haklı mücadelesine, Körfezi kokutan, Körfezi pislik ve sağlıksızlıktan kurtaracak, yılların ihmal edilmiş, AKP’nin ihmal ettiği projeleri hayat geçirmek için direnen, gece gündüz çalışan kardeşime hep birlikte yürekten destek veriyoruz. Ona sahip çıkın. Kentinize sahip çıkın. Mehmet Ertaş, söz verdiği hizmeti gücü nispetinde zaman geçirmeden yerine getirmeye başladı. Özellikle kreş için, 80 çocuğumuzu kavuşturduğu kreş için hem çocukların eğitime iyi hazırlanması, okul öncesi eğitime iyi hazırlanması, hem kadının iş hayatından koparılmaması, istihdam olanağı yakalaması, hem kadının sosyal hayata katılması için en önem verdiğimiz projeyi ilk baştan hayata geçirdiği için Mehmet Başkanı yürekten kutluyorum. Halk çay bahçesi sözü vermişti, ilkini açtı. Diğerleri yolda. Emekliye sahip çıkacaktı, gerekli adımları attı, hazırlıkları yaptı, bundan sonra Edremit’te emeklilerin yüzü daha çok gülecek. Geçmişte belediye personelimizin bizden kaynaklı olmayan sıkıntıları vardı. O sıkıntıların tamamını tadil ediyor, ortadan kaldırıyor. Belediyede yeniden yüzler gülüyor. 120 bin metrekare asfalt kaplama çalışmalarını, Edremit’in uzun süredir beklediği yol çalışmalarını tamamlıyor. Kendisini takdir ediyorum. Dikkatle takip ediyorum. Onu bir kez daha sizlere emanet ediyorum.”
“BU TOPRAKLARIN ALIN YAZISINI DEĞİŞTİRDİ”
“Buradan bu güzel günde, bu güzel topluluğun önünde Recep Tayyip Erdoğan’a bir hatırlatmada bulunacağım. 6 Şubat’ı hep birlikte yaşadık. Türkiye bir deprem ülkesi, Edremit, Balıkesir, fay hattının üzerindeki bir ilçemiz. Burada kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Balıkesir’de kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Partizanlık yaparak, imzaları atmayarak, onay vermeyerek, el ve kol bağlayıp siyaset yapıyorsunuz ama depremin siyaseti olmaz. İnsan hayatının siyaseti olmaz. Enkaz altında kalmış bebek ve çocukların siyaseti olmaz. Kentsel dönüşüm için gereğini yapın. Önümüzü açın. Gerekli katkıları sağlayın. Vebal altında kalmayın. Samimiyetle çağrıda bulunuyor, halk önünde sizi bir kez daha uyarıyorum. Değerli Edremitliler, Edremit’in sahipleri, ev sahipleri, misafirleri. Türkiye Cumhuriyeti, hak ettiği gibi yönetilmiyor. 100 yıl önce büyük bir karamsarlık, işgaller, salgın hastalıklar karşısında büyük bir umutsuzluk varken, orada umut olan, kurtuluşa inanmış, ardından bir cumhuriyet kurmaya inanmış, demokrasiye inanmış, genç ve cesur kadrolar, 100 yıl önce bu toprakların alın yazısını değiştirdi. Geçen sene 14-28 Mayıs’ta yaşadığımız büyük dramdan sonra gençlerimizin gözünün feri sönmüşken, büyüklerimizin omuzları yere doğru düşmüşken, kimsenin yüzü gülmezken, birlikte yola çıktık. O yol, o yürüyüş, o mücadele CHP’deki değişimi ki bunu kişilere, kadrolara indirgemek büyük haksızlık olurdu, Türkiye’ye taşıma imkanını verdi. Şimdi CHP yapacağı büyük değişim kurultayı ile önce tüzüğünü demokratikleştirerek, Türkiye’ye vaat ettiği demokrasiyi kendi yaşamaya başlıyor. Ardından yapacağı büyük program kurultayının başlangıcı ile bu ülkeyi nasıl yöneteceğini, yoksulluğu nasıl bitireceğini, gelir adaletsizliğini nasıl ortadan kaldıracağını, kendi kendine bir tarım ülkesinden, ithalata muhtaç bir ülke haline gelmekten nasıl kurtulacağını, hayvancılığından arıcılığına kadar tüm sektörleri yeniden nasıl ayağa kaldıracağını çalışacağı bir program hazırlıyor. Hazırlıyor, hazırlanıyor.”
“CHP, TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ PARTİSİ”
“Müjdeler olsun ki CHP 100 yıl sonra yeniden Türkiye’yi yönetmeye, ayağa kaldırmaya hazırlanıyor. Bu yürüyüşte hepimize düşen görevler var. Artık bir seferberlik içindeyiz. Her geçen gün iktidara biraz daha yaklaşıyoruz. Ancak üzerimize ne fedakarlık düşerse onu yapmaktan geriye durmayalım. Çünkü artık o günler yakındır. Herkesin insan olma onurunu yüreğinde hissedeceği o günler yakındır. Hiçbir mezhebin ötekileştirilmediği, cemevlerinin de ibadethane kabul edildiği, tüm inançlara saygılı, tüm inançlara eşit hizmet eden, kimseyi ikinci sınıf vatandaş görmeyen, anayasada ne yazıyorsa uygulayan, eksik olanını da anayasasına koyan, genç cumhuriyetin ikinci yüzyılında hep birlikte yürüyecek yolumuz var. İnanın ve güvenin. 31 Mart gecesi size verdiğim ilk sözü tuttum. Dedim ki 70’lerde Ecevit, dünyayı doğru okudu, Türkiye siyasetini doğru okudu. Rüzgarı ve zorlukları doğru tespit etti. Onun liderliğinde girilen, ikisi genel, dört seçimde de CHP birinci parti çıktı. Ben yerel seçimlerle ilgili ortaya koyduğum iddiayı ve verdiğim sözü tuttum. Aynı Edremitlilerin bana verdiği sözü tuttuğu gibi. Şimdi sıra sözün büyüğünü tutmakta, şimdi sıra mutluluğun büyüğünü yaşamakta. Emin olun ki inanın ki ant içerim ki yapılacak ilk genel seçimlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi birinci parti olacak, iktidar olacak. Bunların hepsini şu özgüvenle, şu tarihsel güçle, bugünün gerçeklerini görerek, bilerek, inanarak söylüyorum. Sloganımız basit. CHP, Türkiye’nin birinci partisi. Bunu bu basit ve doğru sözü, kimsenin hayır diyemeyeceği bu tespiti her birinizin her yerde söylemenizi, sosyal medyadan dağın başındaki taşa kadar her yere yazmanızı, her yerde tekrar ettiğinizi biliyorum. Sizden şunu istiyorum. Bilin ki her şeyin, her derdin var bir çaresi, onun da adı CHP.”
“EMEKLİYE, ASGARİ ÜCRETLİYE BU MAAŞ OLMAZ”
“CHP olarak şu anda bütün anketlerde birinci partiyiz. Zaten ülkeyi kuran birinci partiyiz. Ana sloganımız, CHP, Türkiye’nin birinci partisi. 31 Mart’ta seçimlere giderken, demiştim ki AKP’nin oy veren değerli yurttaşları, değerli seçmenler. Sevgili MHP’liler, adaylarımız güzel, temiz ve çalışkan, bu seçim genel seçim değil. Onlara oy verin. Onlara oy verin ki kentiniz iyi yönetilsin. Bu seçim iktidar değiştirmez ama iktidara bir sarı kart gösterir. Sarı kartı gösterin, korkmayın, bu seçim iktidar değiştirmeyecek. Bu kırmızı kart değil ama ben sizin sesinizi duyuracağım. Sağ olsunlar, sizlerle birlikte daha dokuz ay önce beş parti beraber yüzde 25 oy almışken, tek başımıza yüzde 38 oy aldık. Ben 31 Mart seçiminin sonucunu tek başıma kendime, tek başıma partime, yönetime, adaya mal etmeyeceğimi o gece söyledim. Dedim ki bu seçimin sonucunu gerekçe gösterip erken seçim talep etmeyeceğim. AKP’li de MHP’li de oy verdi. Ama dedim ki emekliye bu maaş olmaz. Bu asgari ücret, enflasyon zamsız olmaz. Çiftçi, yanıyor, perişan. Sahip çıkmadan olmaz. Dedim ki emekliye, emekçiye, çiftçiye, esnafa sahip çıkın. Onlara hakkını verin ki geçim olsun. Geçim olmazsa eninde sonunda seçim olur demiştim. O günden bugüne sadece zenginlere sahip çıktılar. Yandaşlara sahip çıktılar.”
“YÜRÜYECEK YOLUMUZ VAR”
“O gün 25 kilo dana kıyma alan emekli maaşı, bugün 21 kilo dana kıyma alıyor. Emekli daha da kötüye gitti. O gün 17 bin liraydı asgari ücret. Bir kuruş zam gelmedi ama iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Demin söyledin, tarım ürünlerinin hepsinde üretici perişan. İcra kapıda. Traktör hacizde. Bıçak kemikte. O yüzden artık bu şartlarda geçim olmuyor. Tayyip Erdoğan, buradan sesleniyorum. Bunları yüz yüze anlattım. Dosyalar verdim ve söyledim. Bu insanların acısını dindirelim, yokluğu bitirelim dedim ama tek yaptığın yandaşların vergilerini silmek, yandaşlara sahip çıkmak, vatandaşı perişan etmek oldu. Bu memlekette geçim yok, geçim yoksa seçim var. Biz CHP olarak bugünden hazırız. Dünden razıyız. Getirin sandığı o zaman görün, bu halkın yüzünü halk partisi güldürecek. CHP, Türkiye’nin birinci partisi. Her derdin vardır bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi. Hepinizi seviyorum, sevgi ve saygı ile kucaklıyorum. Edremit’e sahip çıkmaya, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine sahip çıkmaya devam edin. Yürüyecek yolumuz var ama sonu iktidar, iktidar, iktidar.”