Özel ABD’de Açılan IŞİD Davasını Sordu
Haziran 21, 2016Asla Darbecilere Teslim Olmayız!
Temmuz 15, 2016Özel Ankara Üniversitesi Kampüsünde Yaşanan Silahlı Saldırının Araştırılması İçin Önerge Verdi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Fizik Tedavi Bölümü Eczanesi’nde teknisyen olarak görev yapan Enver Türkmen isimli şahıs 25 Haziran 2016 günü, hastane eczacıları Gürsu Ulaşan, İlknur Yüce, Özler Kiriş ve Hikmet Türk’ü silahla vurarak öldürmüş, saldırgan silahıyla birlikte yakalanmıştır.
Yakalanan şahıs soğukkanlılıkla, çalışma arkadaşları tarafından hırsızlıkla suçlandığını ve bulundurma ruhsatlı tabancasıyla olayı gerçekleştirdiğini söylemiştir. Kişinin bu ifadesi sürmekte olan bir davanın konusudur ancak sağlık profesyonellerine yönelik şiddetin had safhaya ulaştığı ülkemizde sağlık çalışanı olan 4 üniversite personeli eczacının, güpegündüz herkesin gözünün önünde katledilmesi sadece adli yargı sürecinin işlemesi ve “bireysel suç-bireysel ceza” ile geçiştirilecek bir olay değildir.
Bunlara ek olarak, üniversitenin rektörü tarafından yapılan açıklama ile alenen işlenen bir toplu cinayet, “kişiler arasında herhangi bir tahrikten kaynaklanabilecek, her zaman her yerde olabilecek basit bir olay” gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Üniversite personelinin ve akademisyenlerin çok ciddi bir şekilde rahatsızlık duyduğu ve kendisine yönelik şikâyetlerin had safhaya vardığı Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş’in 4 eczacımızın katledildiği olay sonrası yaptığı bu açıklama eczacılık camiasını ve tüm sağlık çalışanlarını derinden üzmüştür ve kabul edilmesi mümkün değildir.
Eczacı meslektaşlarımızın sorumsuzluk ve görevi ihmale kurban verilmesi ve göz göre göre katledilmeleri ise yaşanan acıyı bir kat daha artırmaktadır. Bu durum, her yerde olabilecek sıradan olaylardan biri veya sıralı bir ölüm değildir. Cinayettir, ihmaldir.
Toplumumuzun tüm alanlarına sirayet eden şiddet eğilimi sağlık alanında her gün yeni bir vaka ile karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal olarak yaşadığımız bu kırılma ise, bireysel şiddeti giderek körüklemekte ve yaygınlaştırmaktadır.
Hastane eczanesinde yaşanılan bu korkunç olay şiddetin yaşam alanlarımıza nasıl nüfus ettiğinin de bir göstergesidir. Ayrıca soruşturma geçiren bir kamu görevlisinin silahıyla hastane eczanesine girebilmesinin açıkça bir görevi ihmal olduğu da ortadadır. Bu bağlamda sağlıkta şiddetin, sadece tek boyutlu olarak ele alınamayacak, tek tek sonuçlara ve bireysel vakalara odaklanarak ortadan kaldırılamayacak bir olgu olduğu da artık kabul edilmelidir. Sağlıkta şiddetin gerçek nedenlerine eğilmeden, soruna kalıcı çözüm getirecek bir perspektif ortaya konulmadan bu tip vakaların önüne geçilmesi mümkün değildir.
Toplumumuzun bu şiddet döngüsünden kurtulabilmesi, sağlıklı bir toplum yapısına kavuşulabilmesi ve insanlarımızın huzur içerisinde yaşayabilmesi için başta devletin tüm kurum ve kuruluşlarının ve politika yapıcıların acilen adım atması ve önlemler alması artık kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Bu nedenle, eczacılarımızın ve sağlık çalışanlarının can güvenliği konusunda hiçbir önlemin alınmadığını, alınsa da yetersiz olduğunu açıkça gösteren bu tür olayların tekrarının yaşanmaması, kalıcı çözümlerin bulunması ve şiddet olaylarının nedenlerinin araştırılması amacıyla TBMM içtüzüğünün 104 ve 105.maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Ecz. Erkan Aydın Ecz. Bülent Yener Bektaşoğlu Ecz. Özgür ÖZEL
Bursa Milletvekili Giresun Milletvekili Manisa Milletvekili